Kısacası..sevişsen ya gerçekleyin kavruk tanımlı sevmenin hatmini indirmiş kalbimle zülden züle terfi eden koygun gecenin öte yarısında anlamına iltica ettiğim kahvenaz bakışlarının himayesinde uyusa su sen kırpmasan ya gözünün sözünü eşikte bırakılmış Kasım ıslağı türküler ve yırtılmış pazen elbisesiyle yaralı bereli tüm mevsimler için adam asmaca oynayan tarihin ve cellatların meydanında dokunsan ya kahrına nabzımın damarımda dolaşan elemine ruhumu adadığım bir çift kınalı martı ellerim rüzgârın sakatladığı ve masalların teğet geçtiği sarıca çimenlerin hazanpatı kirpiği yanağına devrik cümlelerim döksen ya hatır tozunu üstüme başıma tutam tutam işlese iliklerime ol şifa niyetine geçse parmak uçlarımı yakan göç sancısı boynuma boynuma giyotinlerin keyfe keder indirilmişliği kelime kelime hakka aşık kaleminde gönlünün meramını ele verenler için nerede kesilir umut ya da nasıl tıkanır yüreğin kulağı neden duyan sağır olunur sırtlanmış yazgısını yitip gitmişlerle sıklamsevda Araf’ta kalmışların avazına yahut götürsen ya beni kendine (s)el olmuş şu coğrafyaların ölü toprağından oluk oluk talan işgalinden hüznün çekip alsana aklı karışıyor dudaklarımın tutunamıyorum dahası ömrü ey aşk bahar yüklü dallarına sırmasıra paragrafların bakamıyorsun ki aynalara kasvet tütsüledi miydi bi’kez içini yaban kalıyorsun kent kaldırımlarında çiğnerken okunaksız yaşam artığı ilan edilen kendi gölgeni nakli olanaksızlaşıyor yüzüne gülüşlerin ve geçmiyor yalnızlık geçmiyor haksızlık hiçbir şekilde insanım diyenin gırtlağından un ufak olsa dahi var elbet başka şeyler de örneğin daha önemlisi ülkemin baş ağrısı kekeme yeminler kapitalizme hürmet bireysel menfaat kişisine göre hak çıkara istinaden düzenlenmiş hukukla salla parti saltanat yani bu ne perhiz bu ne lahana turşusu emanete hıyanet nükseden kanser kötü niyet iyi şair oluyorsun aynı harflerle bunları sık tekrarlamayınca gereksiz söz israfı ve hastalıklı sayılıyor şiirler heder boyu uzun uzun yazılınca üstüne sır döşeniyor faili meçhullerin gerçek aydınların ah o memeleri süt sancısı alnı yaşamak kırışığı analar babalar diyorum kıt kanaat aldığı zaman eskisi yamalı ceketiyle saçı sakalı kederden beyazlamış şu yüzyılda bilmem kaçıncı meydan muharebesinde değil can içi evlatçığını teröre şehit vermiş gözü kan çanağı babalar onlar ki göğüslerine muskalarken acılarını olsa ya diyorum herhangi bir paralı koltukbaşkanı da asker eyleyip oğulcuğunu geri dönüşünü görememiş "vatan sağ olsun" desin üstüne "Allah devlete millete zeval vermesin" ha! bir de şimdi dört artı dört kampları kurdular ilime bilime irfana hürriyete gark olmuş laik muallimler yetişecek yedi düvel görecek âlimler çıkacak her dalda bilim ve sanat adamı öyle burnunu kıvırmasın kimse değişim şart zira evelallah iman gücüyle inşallahlarla ve maşallahlarla eğitim şart dolayısıyla tez elden aşılanmalı yurdumun henüz biberon çocukları Özgürlük Demokrasi Cumhuriyet mi bak bunlar cıss yasak ve çok tehlikeli panzerlerle barikatlar çekiliyor milli kutlama alanlarına sonra tarihe geçiyor koca bir ayıp alçakça bir ayıp daha sürmanşet utanç sürmanşet tezgâh şaibeli tabii ne çeşit çirkef bu önce kömür dağıtsınlar oy dilensinler kapı kapı beslensinler vatandaşın cebinden havaya suya kesilen vergisinden şişirsinler karınlarını hortum hortum semirsinler çatlayıncaya kadar sonra tükürsünler yedikleri kaba emir versinler bilumum zevat maaşlı kölelerine sıkılsın halkın ciğerlerine ciğerlerine dini bütün bir baş düşmanın kutsal biber gazı bağışla sana güzel şeyler anlatacaktım fakat bıraktım herhangi bir imgeye sığmayan göğsümün yaşını anlasana insanlar insan altı insancıklar sesler çığlıklar robotlar yatalak ve (s)ağır rezil bir zamandayım bundandır yorgunluğum nankörlüğedir hiç şüphesiz bezginliğim riyayadır nefretim dahi yılgınlığım ki ben her şeye rağmen üç yüz altmış beş gün yirmi dört saat yine de provasını yapıyorum hiç yazamadıklarımın çünkü bilsen bilebilsen ahh! sana henüz söyleyemediğim içimde daha kaç zencefilli cümle kaldı öznesi fiiline denk ve buram buram özlediğim yaşamak sayıklamalar arasına sıkışmadan parçalanmadan alabildiğine huzurlu duaların sonuna eklediğimiz âmînler kadar anlamlı sevişsen ya kifayetsiz kafiyelere inat sevmenin hatmini indirmiş kalbimle çıkıp gelsin umut nefes alsın her saniye örgüsünden kestiğim saçımdan öpüversin şiir niyetine vasiyetimdir sana bağışlasınlar ismimi ey aşk Yaratan’ın bakışları altında O’na aşkla secde edip alfabesi gül kokan kirpiklerine melekler konmuş yâr kalıp bir diyarın aşıkları için . . . Sevinç USLU ( hare / İstanbul-2012 ) |
Özgürlük Demokrasi Cumhuriyet mi
bak bunlar cıss yasak ve çok tehlikeli
panzerlerle barikatlar çekiliyor
milli kutlama alanlarına
sonra tarihe geçiyor koca bir ayıp
alçakça bir ayıp daha
sürmanşet utanç sürmanşet tezgâh
şaibeli tabii ne çeşit çirkef bu
önce kömür dağıtsınlar oy dilensinler kapı kapı
beslensinler
vatandaşın cebinden havaya suya kesilen vergisinden
şişirsinler karınlarını hortum hortum
semirsinler çatlayıncaya kadar
sonra tükürsünler yedikleri kaba
emir versinler bilumum zevat maaşlı kölelerine
sıkılsın halkın ciğerlerine ciğerlerine
dini bütün bir baş düşmanın kutsal biber gazı
İyiki yazılmış...
kayıpkentli63 tarafından 2/21/2014 7:27:58 PM zamanında düzenlenmiştir.