KARATOPRAK
Sana dostum diyemezdim!
Öylesi basit gelirdi o kelime, Bendeki derin ifadende... Sen benim için dünyanın bir parçasıydın hani. Koldun, kanattın, Emsalsiz bir sanattın. Biz seninle bu şehrin anlamsız bakan sokak köşelerini; Sesli sessiz, umutlu umutsuz,umursar umursamaz, Az arşınlamadık değil mi? Az vurmadık yalnızlığı tam şakağından; delikanlıca! Soğuk gecelerde sigaramızı avucumuzun içine alır ısınırdık. Dertleri paslaşırdık seninle; sen bana ben sana. Şarkılar söylerdik eflatun gecelerde, Elimi omzuna atar başlardım kederlere kafa tutmaya. Kadehi kadehle seviştirip; makam değiştirirdik sesinde. Geceler bize ışık yakar söndürürdü kendince. Onlarda yoldaştı her zaman ikimize. Sen ağlardın da; avuçlarıma damlardı hüzünlerin, Ben ağlarken; gözümden biran ayrılmazdı gözlerin. Ben ağlardım; ağladığında içimde tufanlar kopuyor derdin, Sen ağladığında; ben senden çok daha beterdim. Çünkü aynı acıyı senin gibi bende çekerdim. Bize emanet edilmiş bir hayat vardı önümüzde, Vadedilen iki emanettik bizde birbirimizde. Biz zamanın küllendiremediği iki korduk! İki beden,iki can.Ama tek kan olduk... Hatırlıyor musun? Bir söz vermiştin bana. Bizi ancak ölüm ayırır, gerisi nafile diyordun. Belki sen istemedin ama, ölüm baş eğdirdi zamana. Şimdi seninle dolaştığımız sokaklarda geziniyorum tek başıma. Kadere isyanım asla yok, yine de kızıyorum seni benden alan zamana. Ne kadehlerde, ne sigaramda tat var; yoldaş olmuyorlar bana. Şarkıları kahırla söylüyorum, yalnızlığın maskarası oldum anlasana! Kara toprak benden daha mı vefalı ey damarımdaki kanım? Sen gittiğinden beri ben bende değilim; sen kaldı bir yarım... |
Beğeniyle okudum
Selam sevgi ve hürmetle