Aşka hangi kalp dayanabilmiş ki... Dünyanın yaratışındaki sır:
A Ş K . . .

Evet, giriş kısmında hangi kalp aşka dayanabilmiştir dedik. Hiç şahit olmadım... Aşk olduktan sonra akla gerek var mı? Güya Yusuf Peygamber için aşka karşı nefsine hakim oldu derler; hiç de öyle değil işte... Sonuçta Züleyha ile vuslatı yaşamadı mı? Şanslı da... Kays'ı Leyla'yı düşündükten sonra; zira onlar bu alemde kavuşamadılar... Ve ne kadar kavuşamayanlar var; ama bu kavuşamama sancısı bile âşık için b/aşka bir hazdır. Divanda örnekleri çok. Cihan padişahı Yavuz Sultan Selim ne güzel söylemiş:

"Merdüm-i dideme bilmem ne füsun etti felek
Giryemi füzun eşkımı hun etti felek
Şirler pençe-i kahrımda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek,,

Kimileri aşkın yok olduğundan dem vurur... Hiç de öyle değil... Aşk nasip işi... Allah, kimine zenginlik, güzellik, makam/mevki verir. Dilediğine istediğini verir/vermez. Aşkın damlalarından nasibi olmayanlar için elbette aşk yoktur.

Aşkın boyutları farklı farklı alemde... Şöyle bakarsak dünyanın döngüsüne aşkı görebiliriz pekala... Görmek başka, hissetmek başka, yaşamak bambaşka...

Aşk olunca konu deniz/derya bir konu... Uzun, sonu yok, başı yok... Uzar gider... Tasavvuftaki aşk b/aşka alemlere yolculuk...

Aşk için deniz/derya demiştik... O deryadan bir damla bulanlar oldular Leyla, oldular Kerem... Metabolizma değişiyor, aşk hormonları tüm vücudu kaplıyor... Boyutları kişiden kişiye değişerek...


Daha da aşka gelmeden sözü uzatmadan, değerli vakti almadan teşekkür etmek düşer Yadigar hanıma ve Deniz Uzuner hanımefendiye...

Fakat Deniz hanım için de bir paragraf açmak gerekecek; zira sesini, yorumunu beğendiğim nadir seslerden biri... Şiiri şahikaya çıkarmış muhteşem yorumuyla, seçtiği fon ile...

İçimiz aşk doldu sayenizde...


Sevgiler, hürmetler...


=============================================== e d i b / a h m e t