BARIŞA ÖZGÜ (4)
Biliyorum,
ne söylesem dinlemiyeceksin. Cepheye gidecek; "- Ben vurmassam, o duracak mı?" diyeceksin. Kan dökecek, Can alacak, öleceksin. Anam beni Barış için doğurdu, bensiz oyna bu Oyunu Savaşçı Amca. Kıtaları aştın, Osman Oğulları uğruna Yüzyıllarca savaştın. ulaştın Viyana Kapılarına. Akdeniz’i Göl ettin, feth ettin Avrupa’yı, Öğrenemedin ama hala; Durmayı, Düşünmeyi, Sormayı. Benanlarım yalnızca Barıştan. Anlatma bunları bana Savaşçı Amca. Petrol, Din, Milliyet, Çıkar uğruna Çizdi Sınırlar. savunduk kalanı, Ana Vatanı Evet, Öldük-öldürdük, Ellerimiz Kanlı hala, İnsanım ben, öldürmem İnsanı bir daha Savaşçı Amca. Tarafsızca Karşı çıktık Hitler’e, koruduk Musevi’yi, Uygarca tanıdık İsrail Devletini Yurdundan Kovuldu Filistin’li, şimdi "Toplama Kamplarında" (*) İnanmam ben bu Yalanlara, sen kandır başkasını Savaşçı Amca! Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Rusya ve Çin, soyundu Savaşa "Kahraman Olmak" için. Ak Yasemin Devrimi Kanlı-Yaralı, Oh, ne ala Özgür şimdi Saudi Arap Petrol Kıralı, ne güzel şey "Şeyh-Şah-Emir-Emirat" olmak! Onu sen benim Küllahıma anlat, ben yemem artık bunları Savaşçı Amca! Silah üret, ver Birine Bombayı, yasakla Diğerine "Enerji için de olsa" Atom’u kullanmayı, Barış yerine öğret her ikisine, Karşılıklı Savunmayı. Eğer bir Gün Ortadoğu’da Savaş çıkarsa, sayma beni bu Davada, sakın güvenme bana Savaşçı Amca! (*) Havvah Nagillah, Kara Koyun, Davud, Filistin ve Akdeniz Caddesi Şiirlerimi lütfen okuyunuz. |
Din şehid ister, âsüman kurban,
Her zaman her tarafta kan, kan, kan!...
Kahramanlık… Esası kan, vahşet.
Beldeler çiğne, ordular mahvet;
Kes, kopar, kır, sürükle, ez, yak, yık:
Ne “Aman!” bil, ne “Ah!” işit, ne “Yazık!”
Bu ne vicdân-güdâz şenia, ne âr
Yere geç satvetinle, ey ser-dâr!
Her zafer bir harabe, bir medfen;
Ey cihangir, utan şu makbereden!
Yine Fikret Haluk'un Amentüsü'nde diyordu ki:
İnsan eti yenmez, bu muadata içimden
Bir an için ecdadımı nisyanla inandım..