Usta şaire…Tabiri caizse, Yediğimiz tokatları, Bölerek kırk yıla... İrin mi, kusmuk mu? Elde ne varsa... Karıştırıp küçücük dağarcığı, Didinip durduk... Temeli yürek, sebebi sevda, Dökülüp ak sayfalara, Kimi hüzünden harç, Hasretten tuğla, İskeletti kimi vakit, Dizelerimize ayrılık.... Kimi kalıptı, vuslatın umudu... Okşadık... Okşadık, egomuzu şair edası ile, Aman üstat, Aman hocam, Gaz verdi şirin ifadeler... Ozan sanıp kendimizi, Birde huzur bulduk... An oldu şımardık, Eğlendik kendimizle, Bir Karaca oğlan yada Veysel tonunda... Avunduk... Belki de avunurduk hayli zaman, Bir yeni yetmenin gölgesine, Takılıp düşmeseydik... Hiç karıştırıp sorgulamazdık belki... İşimiz de düşmezdi sana, Tanımazdık seni amma... Kaldık be usta, Resmen çakılıp, çuvalladık... Kimdir bu işin eksperi, Hacısı, hocası bilir misin? Anlatsana be usta nasıl yazılır şiir? Birkaç hece yakıştırdık diye, Çıkar mı adımız kamile? Cehaletimizi hakaretten sayıp şiire, Yoksa uzatırlar mı adamı teneşire? Hadi kıyma emeğe, kıyma be usta... Ya bir akıl, ya da bir yol göster... Bu kadar zor mu şiir yazmak? Gönül adamı olmanın mektebi var mı? Söylesene be usta... Reva mı şimdi bunca gayrete, bu müebbet acemilik... _________________________Ben mektepsiz hocasız, bir köyden geliyorum… _________________________Ozan sandım kendimi, harf alıp satıyorum… _________________________Bilmedim sükut gümüş, söz manada altındır… _________________________Anla gayri ey yorgun, acemilik bahtındır… ___________yorgunkalem… |