İLK SÖZÜM, SON SÖZÜM
aşılamaz duvarlar örmektesin
günbegün aramıza ya geldiğimde yoksun ya da sırtın dönük özlemlerimin dayanılmaz sancılarına saçının bir teline hasret bakışlarındaki şefkate muhtaç aşkının sonsuz yangınlarına mahkum devinip duruyorum senden uzaklarda hesapsızca tükeniyor, tükeniyor, tükeniyorum biliyorum, nedensiz değil kaçışların çaresizliğim yıldırdı düşüncelerini yalnız kendimi değil seni de tükettim sonunda dibine ışık vermeyen bir mum misali bazen lanet okuyorum her şeye dünyaya, hayata, kadere ne varsa yakıp yıkmak kırıp dökmek istiyorum çılgınca ve önlenemez bir yoksunluk duygusuyla kendimde yok olup gideceğim sonunda belki de hiç geri gelmeyeceksin ve benim seni sevdiğim gibi artık sevmeyeceksin de beni unutacaksın yaşadıklarımızın tümünü hatta, kim bilebilir ki, bir küçük nokta olarak eskiyen anılarında kalabileceğimi bütün bu duygularımın yanında ben seni anacağım her nefeste seni sayıklayacağım uykularımda rüyalarımda olacaksın sevdiğim gece ve gündüzlerin tümünde haydi, kaçır gözlerini gözlerimden söndür son ışıkları da ne güneş doğsun ufukta yeniden ne de ay gülümsesin kara gecelere açılan penceremde bir daha hatta çek ellerini ellerimden bir pranga da sen vur kollarıma ve tutunacak dalım da kalmasın şu yalancı dünyada sana geliyorum diye her defasında yaşadığım heyecan varsın, ayrılığın hüznünden daha da derin yaralasın ruhumu hiç sakınma sevdiğim böylece bulacaksan aradığın mutluluğu mutlu ve sağlıklı olmanı ve hep öyle kalmanı diliyorum eğer bir kıymeti varsa tek aşkım nerede olursan ol bil ki; ilk sözüm, son sözümdür seni seviyorum seni seviyorum 24.11.2004 |