emmi'min kulübesinde.......rüstem emmi’nin kulubesinde, ay suda yüzerdi, yıldızlar yakın dururdu pencereye nasıl anlatsam tozlar ki anılarımızın gözyaşları kesilmiş atardamarlarımız aynı yerinden sızlar dönüp baksa insanlar aynı aşkı görürler, köpürürdü kıyılar.... rüstem emmi’nin kulubesinde sesi tok ney’in bile, sıraya dizilir anılar emmi, yüreğini yaslayınca mazinin sonsuz sağanaklarla ıpıslak tenine o sonsuz sağanak sırılsıklam edince ruhumuzu düşer duvardan bir resim an durur, düşer masaya yüzümüz bir kere daha ölür anılar kadehlerin tahta masada bıraktığı ıslak çemberlerde... iki kimsesizlik birden durur eşikte biri suda yüzer diğeri kadehte.. barınak, bir girdap gibi şimdi kadere ve ölüme yakın yarına uzak... balıkçı barınağı halka onaltı kurumuş dere yatağı iki yüz rüstem emmi, kıyı ege köylüsü aynı yumurta ikizi yalnızlık... rüstem emmi’nin kulubesinde, hüzün rakı’ya düştü....... ............. kıyı ege köylüsü...... . |