Ey Dost
Ayaza kesmiş bir gecede
Efkârla kanarken yüreğim Kesişti yollarımız Küçük adımlarla misafir oldun gönül haneme �Acın acımdır, ben hep buradayım� diyen Bir ses bıraktın kulağıma Anne yüreğinle dokundun yüreğime Efe ruhunla meydan okusan da dünyaya İçinde ağlayan bir kız çocuğu var Denizim ben öfkemin önünden çekilin naraları atsan da Zaman zaman fırtına olup vursan da kayalara Bilirim ben Yaralı bir ceylan bakışı nakşetmişsin yüreğine Ürkek bir güvercinsin kırık kanatlarınla Ne uçabilirsin Ne koşabilirsin doya doya Kanayan ana yüreğini teselli edemem ki Kanayan yüreğimi basabilirim sadece Mahşere kadar dinmeyecek gözyaşı biriktirmişsin Saklı dünyanda Kimseler görmeden silsen de kuytu bir köşede Bahar gözlerinde yeşerse de Hiç yeşermeyecek bir mayıs tarlası var Yüreğinin çorak bahçesinde Sonsuza kanatlanmış ağustos böceğin Yanıp sönmeyecek gecelerinde Zayıflığımı kimse bilmesin diye Deliliğe vurup gülsen de Okyanusun ıslak yeşili saklanır gözlerinde Ey dost Ağlıyor musun? Omuzum senin Yalnız aşılmaz hiçbir keder Dostun yüreğine düşmeli gözlerindeki deniz Ve unutma Ben Yüreğindeki deryadan Nasırlı kayalara vuran meltem esintinim Sen yeter ki çağır Her mevsim ılık ılık eserim Yakamoz Deniz (Serpil TÜGEN) |