Pazar düşleri
pek alışık değildim
pazar günleri erken kalkmağa bir düşle uyandağımda saat beşti oysa vakit erkendi,kalkmak için buluşma yerine geç kalma edişesi beni kabuslara atmıştı ilk defa denizin suyunu avuçlayacaktım sonra dalgaların sesini dinleyecektim çakıl taşları toplayacaktım renga renk bu düşüncelerle yola çıktım beni bekliyordu O, sahilde , gözleri takılmıştı balıkçı teknesine -merhaba dedim -merhaba dedi denizden gelen serin bir esinti vardı oysa ben karaların çocuğuydum deniz nedir bilmezdim hep denizlerin şiirini okumuştum heyecanlıydım ilk defa denizin şiirini yazacaktım sahildeki çakıl taşlarını avuçladım;tekrar aldığım yere bıraktım, onlar kıyılarda güzeldi güneşin ışıklarına, gülümsediğini farkettim uzun uzun baktık ötelere sonsuz denen göklerin keşiştiği bir yer vardı ufuk çizgisinde kayboldu düşünceler akşamı bekledik limanda deniz fenerinin ışıgında rotamızı bulacaktık, birde batık gemileri arayacaktık nasıl ulsa uzaktan yolcuları getirecek gemiydi bize beklemek düştü neyi,niçin bekliyorduk? umarsızca... |