49
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1864
Okunma

Bugün eski şiirlerime göz atarken, bu şiirimde, aramızdan ayrılıp ebediyete intikal eden Kocakurtsoylum ağabeyimizin yorumunu gördüm, içim cız etti.
Gerçek âleme göçen diğer dostlarımız Hiçbitmez şâir ve Asım Kısbet ağabeyi hatırladım.
Onları ve aramızdan ayrılıp şu an gerçek alemde olan tüm dostları rahmetle analım, rûhları şâd olsun diye bu şiiri yeniden paylaşmak istedim, mekânları cennet olsun.
Kimi "bu nedir?" diye danıştı çok âlime
Târif edilemeyen bambaşka bir haldı aşk
Kimi bir melek sevdi, kimi düştü zâlime
Kimine zehir oldu, kimisine baldı aşk
İstediği herkesi bir şekilde kandırdı
Kimisine çirkini hoş bir güzel sandırdı
Züleyhâyı Yusuf’a cayır cayır yandırdı
Yürekleri dağladı, aklı baştan aldı aşk
Öylesi büyüktü ki yüreklerden taşardı
Ferhat dağları deler, Mecnun çöller aşardı
Bâzılarıysa onu çocuklukta yaşardı
Papatyayla bakılan mâsumane faldı aşk
Benim de yıllar önce biri çıktı bahtıma
Şükür olsun onunla erdim cümle ahtıma
Ummadığım bir anda çöktü gönül tahtıma
Ne ’geliyorum’ dedi, ne kapıyı çaldı aşk
Şimdi hatırlarım da şöyle mâziye bakıp
Mektuplar göndermiştim yâre ucunu yakıp
Bana hissettirmeden damarlarımdan akıp
Yüreğime yerleşti, derinlere daldı aşk
Gözle görülmese de varlıği kesin, netti
Üç harf, tek hece ismi bütün cihâna yetti
Kimıne hoş davrandı, bir ömür mutlu etti
Kimine acımadı, dertten derde saldı aşk
Son zamanlarda onu kimliğinden soydular
Sözümona sevmeye üç beş günde doydular
Şehvet denen duygunun adını aşk koydular
Taş plâkta kayıtlı şarkılarda kaldı aşk.
Sevgili dostlar rica etsem şiirin hikâyesini de okurmusunuz, benim için şiirden daha önemli.
Şiirimi güne lâyık gören seçici kurulumuza ve zaman ayırıp okuyan tüm şiir dostlarına teşekkürler.
.
5.0
100% (37)