Yavaş Yavaş
Aheste bir gecede sessizce geziyorum
Aklımda siluetin yürürken yavaş yavaş Birer birer gördüğüm taşları eziyorum Münferit aşkın beni bürürken yavaş yavaş Seyrime eşlik eden sadece ayak sesim Yine bugün dorukta yalnızlığa hevesim Tan yerine çıkacak anlaşılan adresim Adimlarım mührünü vururken yavaş yavaş Hicranın alacası yerleşmişti sokağa Ellerim ceplerimde yürüyorum şafağa Susturup mefkuremi çektim artık kızağa Mehtabın göz yaşları kururken yavaş yavaş Dile gelip konuşsun şu mahzun kaldırımlar Kaç defa afakıma çakmıştı yıldırımlar Birbirine karıştı çeyrekler hem yarımlar Kendimi bir bütünde görürken yavaş yavaş Zaman zaman cüretle ruhumu soyuyorum Dökülen parçaları yerine koyuyorum Sonsuzluğun sesini öteden duyuyorum Çırılçıplak düşlerim çürürken yavaş yavaş Yetişir oynaştığım gecenin siyahıyla Varsa bile yıllardır abadım günahıyla Ondan çıkıp buluştum selefi sabahiyla Üzerimde gölgesi dururken yavaş yavaş İSA KOCAGÜL |