Kusursuz Cinayet
Bugün bir cenaze kalkıyor kentten,
Kaldırımda yer yer ağlayan taşlar... Gökyüzü kıyamda, lâkin adetten... Kepenkler kapanmış eğilmiş başlar. Sokaklar, caddeler sus pus ve sağır, Kâr etmez azizim istersen bağır, Belli ki mevtanın gölgesi ağır, O yüzden biraz da çatılmış kaşlar. Yarımdan geçtim de her yeri çeyrek, Delil yok, kanıt yok, izleri seyrek, Kusursuz cinayet bu olsa gerek, Hunharca vurulmuş kurulan düşler. Aşkı vardı derler, bir de hüdası, Sevdaya boyanmış dört bir odası, Sanırım burkacak bu son vedası, Akacak iç içe gözlerden yaşlar. Çok susmuş avazı çıktığı kadar, Yapraklar koparmış her esen rüzgâr, Nisan’a aldanıp sanma ilkbahar, Bitmemiş burada zemheri kışlar. Vuslatı hazırsa artık makbere, Defnedelim kalbi tinde bir yere, Uğramaz son defa attığı yere, Meçhulde dolaşan o göçmen kuşlar. İsa KOCAGÜL |
Teknik açıdan bir yorumlama yapamam zaten benim ustamsın bu konuda. Hece konusunda öğreneceğim çok şey var daha..
Yüreğine kalemine sağlık..
Saygı ve selamlarımla..