gittiği yere kadar...
ne gelmek istediğimizi
ne de gitmek istediğimizi sormazlar elbet öyleyse başladık bir kere bitirmeliyiz… zaman gelir büyü artık derler işin kötüsü bizde büyümek isteriz sonra çocukluğumuzu deli gibi özleriz ama büyüdük de o zaman; hadi koşalım harıl harıl olmadı kamlumbağaya dönüşelim Kabuğumuzda yaşarken aşka düşelim aşka koşalım aşk da sormaz ne gelirken ne giderken gelirse hoş geldin giderse sus geldin acı geldin eg geldin kaka geldin deriz şanslıysak da leyladan-mecnundan geçip mevlaya varırız... arayan mevlasını da bulur belasını da hesabı... buarada aç kalmamalı, mütamadiyen cebelleşmeli direnmeli ve kazanmalıyız… kaybedersek de napalım kazanmakta var kaybetmekte der teselli ve telkin ediliriz koşalım deriz çelme yeriz duralım deriz tepiliriz yürüyelim deriz tuzağa düşeriz başladık ama mutlaka bitirmeliyiz… olmadı küseriz sitemkar kalırız feleğe sayar dökeriz sonrasında bulutu, yağmuru baharı, çiçeği güneşi tekrardan görürüz hadi şimdi gelde barışma deriz şiir söyler şarkı dinleriz ama asıl yarım kalırsa şiirimiz ve müziğimiz bence işte biz o zaman biteriz ki kötülerin müziği yoktur derler... bitmek, yitmek, susmak tükenmek de yetmez başladık bir kere… sonuna kadar sona kadar gitmeliyiz…. demem o ki der ki bu kulunuz; bu kısır döngüde sıradanlığımızın farkında sıradanlaşmadan sırrımıza vakıf yaşamayı-yaşatmayı yeniden silbaştan defalarca tekrar etmeliyiz.. gittiği yere kadar... ( Dilek KARSLIOĞLU ) |