AHIRKAPI'DA GELGİT
AHIRKAPI’DA GELGİT
Bir kuru yaprağım Ahırkapı’da Yok, kimliğim belli değil ağacım Yaramam hiçbir işe, Dokunmasaydı bana bir düş kabuğu Çitilenmiş fındık renginde bir düşten. Dokununca düş kabukları bana Uçuşan balet ayakları oldum Martılar özendi koşuşuma Bir keklik adımına benziyordu, Ahırkapı’da kıyıda süzülüşüm. Yok, kimliğim belli değil ağacım Yaramam hiçbir işe... İpekten bir eldi o, en güzel Gittim dayadım saçlarımı saçlarına Sıyırdı açtı göğsünü Bir sevdalısı vardı içini sarmış. Bir şahin gibi savruldu el Daldı kendi göğsünden içeri Avucundaydı sevdiği; Saçlarımdan gömdü sevdiğini Kuru, boş düş kabuklarıyla. Dokununca düş kabukları bana Uçuşan balet ayaklarım oldu. Kıyıda gelgit olduk akşamüstü Martılar kovaladı bizi maratonda Dönüşümüzü balıklar alkışladılar, Deniz tanrısı bir elma verdi bize Kaptan sakladı güvertesine Ararken ozanlar kuru bir yaprak Duyuruyordu martılar emeğimizi Özgürlüğün ilk ufkuna. MUSTAFA SÖYLEMEZ 09 EKİM 2012 |