ıslak yolculukorganize bir iş bu vaktini kestiremediğim kadın ve erkek ilerdeki öznemin seçenekleri uğuşan bedenler görüyorum doğmadan karamsı sarıdan uyarlanmış etsel uygarlığın doyumsuz nöbetçileri kuşluğun loşluğu doluyor odaya o an adam durdu kadın çekerken içine kıvamlı beyazı yarış başladı duvarlar ıslak baştan aşağı dişi örtüyle kaplı ve milyonlarca kardeşim var yarı ölü güneşin ışığı kesiyor şekilsiz bakışı yuvarlak bir zar ufukta ki koşuyor ayaksız organizmalar tanrı’nın ruhuna kimi geçiyor kimi sınırda telef kurşunsuz seçildim belki de inmeden mabete saçlar tensel rengim geçildi biyografiye gökten düşen üç elma gibi kader ya kafan yarılır dikiş adettir açık alnına ya da dik durur göğsün eğilir cümle alem gölgene kurulmadı zaman şifreli dili hoşgeldi rahme ulaştı izim dokunuyorum boşluğa sessiz kimsesiz yalnızlığım nefesi değiyor olgusuz olguma anne demek sen misin yoksa üflendi can ve cebrail gülümsedi silintekli surete uyan yalnızca bir bağ aramızdaki adını bilmediğim yeşil salyası okuyor sözleri oluyorum ağır aksak geçse bile zaman gelişti uzunlar parmak uçlarım buruşuk kapı aralığı kasıldı kandan çerçeve o sabah beş altıya sulanırken doğdu fetus şimdi gün aydın dünya.. lamour |
saygımla can.