Boşluğun Anatomisi“Ucuz seslenişlerin son çağrısı bu! Dal kırmadan bir gönül eğlenir mi?” Ölmekte lazım! Ama öyle sinerek değil; Gölgelerin son nakaratına kadar Kuru ayazların sıcaklığında yitmek Tüm boşluklar çamurla sıvanmaz Boğulurken bir balığın süzgeçleri Uçarken kuşların sesinde zaman Eteklerine dolmalı recm taşı Sonra kırmızı güle nakarat Öperek başlamalı gün diyetleri Tüm kötü niyetlerin kalbine Soldan çekilmiş bir kadının Boşluğunda yükseliyor eri Ve çivi duruşunda bir oğlan Karıncalara dokunmadan Üveyik sancısında elleri Sızılı limon çiçeğinin gölgesinde Potinlerinde mayasıl nöbetler Sigarasında baruttan bitişler Sevgi neyin nesi bilinmez Lavanta kokan anne yastıkları Beklemenin uysallığında yüzü Işığında yol gösteren fenerler Bitmeli bu savaş ve kavuşmalı Tüm kınalı yapıncaklar… Beklemede… Diline sus ekleyen kadın Omuzlarında kağnı izleri Bir şey söyler gibi bakışları Nazenin geçişlerde dağlara Şimdi direngen başaklara Yüz sürme saati… Karanfili ısıtmak saçlarından Gül basmak yaralı ceketlerin Son düğmeli iliklerine… O yüzden! Tüm boşluklar acı yüklü Kavuşamaz bulutların gizinde Anatomik çağrışımlardan besleniyor Adına dünya denen çok boyutlu resim Son röntgenimi çek anatomik boşluğumun Savaşmadan sevişilmez… öncelikle şiiri güne taşıyan değerli site yönetimine ve beni yine şiir yolculuğumda yalnız bırakmayan tüm gönül dostlarıma kucak dolusu sevgilerimle...ayrıca can kardeşim Hasan Durmuşa şiire ses olduğu ve hayat verdiği için çok teşekkür... |
belki de acılardan geçer arınmalar
dingin bir sabah vakti
sonrası
gözlerde başlar sevişmeler
.
.
kutlarım şair