Çöl FeneriHer dil bir rol kesmiş kendine sokaklardan Kimi girmiş bir deliğe, yalan dolan Kimi tadını çıkarır olmuş karanlığından Makyajsız güzellikler cezbetmiyorken evliyaları Evliya yaftasıyla yaşamak olmuş, üç boyutlu bir talan Tozlanmış perilerin tozuyla arınan çocuklar büyüyor şehirlerde Bir kurşun yarasının atlasında kayıp, onurlu bakışlar arıyorum Kırk bir kere maşallah diyor deri parçaları Sessizce akıyor oysa ki Tanrının gözyaşları Bilinmezin inadına Sabun kokusuyla çözülüyor yaşamın geri de kalanları Mucizeleri şehir çöplüklerinde arayan kayıp ruhlar kadarım Bir çöl fenerinde kum fırtınalarına yol gösteriyor şafağım Adım yarınsızım Bir saniye sonrasını hesaplayan yalan makinesine Doğru için yalvaran gözler öldürüyorum yarım kalmış cümlelerle İçinden aşk geçmeyen tüneller İçinden yüzyıllardır hayat geçmemiş şiirler okuyorum Yankılara muhtaç , rutubetli, kafiyesiz Bazen parmaklarını yitirmiş bir terzinin Kumaşın üzerindeki asaletine tercih ediyorum bizi O an’dan itibaren aldırılmıyor doğmamış çocuklar/a Masada cansız kalmıyor hiçbir sayfa Sancı odalarında varoluyor şairler, çığlık çığlığa Tabiat anasını , deniz anasını yitirmişcesine Kimliğim kimin umurunda , Tanrım ? Şükretmekten kesilirken dilimin duyuları Kör bir bıçağın affet mağduru oluyor hârf kırıntıları Gökyüzüne grilerimi taşıyor içimin hafriyat duaları Bir çekirge bile küfredebilir aslında kanatlarının hutbesiyle gecelere Ortalık toz duman gibi Yıldızsız gibi Her neyse ... |
Saygılarımla.............