Ey Çay Suretli Peri!
Ankara seni solur yokluğunu daim ben.
Bir yudum çay tadında düşlerimde buğusun. Yokluğun hayalimde hüzün mahreçli desen. Gözlerinden naz süzen emsalsiz bir kuğusun. Kokunu özlüyorum ey çay suretli peri! Naz bestesi çalınır çay ıtırlı anlarda. Buselik makamını özler kuru dudaklar. Seni söyler şarkılar buselik zamanlarda. An gelir Ankara’da şiirler nazı saklar. Yolunu gözlüyorum ey çay suretli peri! Bu buğulu mevsimin adı sonbahar mıdır? İsli çaydanlığımda naz tütsülü som hayal. Düştüğüm çetrefil hâl aşk yurdunda ar mıdır? “Bir varmış bir yokmuşun” olmayan hükmü muhal... Hasreti dizliyorum gel çay suretli peri. Ayağın suya değse suyun başı dönüyor. Çözülüyor usaren suyun billur teninde. Bakışlarınla her dem ne yangınlar sönüyor. Gözünün dahli vardır sinemdeki eninde. Vaslını gizliyorum ey çay suretli peri! Gamzenin albenisi kıskandırıyor çayı. Billurdan hayallerin efsanevi kızısın. Bir anlık tebessümün gökten indirir ay’ı. Her çay yudumlayışta hayalimde sızısın. Bir peri izliyorum nice zamandan beri. Ankara, 30.09.2012 İ.K |