Tutunamayanların yolculuğu 1
Şiirlere göndüm kendimi
Tarzım biraz arabesk olsa da Kelimelerle küs olduğuma bakmayın siz Asıl Kavgalarım kendimle Yüreğimi gömerim ara sıra Ölülerin yerine Nice yangınlar çalarım geceleri Karanlıktan Hep aynı dövüş gibi gelir okuyana Oysa Biraz derinden bakılsa Çeşitli savaşlar barındır kelimelerim Sadece silahlar aynı Bazen sapan arası yemek atarım bir kuşa Bazen silahımla çiçek yollarım bir sevgiliye Gidenlerim hep geri gelir Kalbim simgelidir Anlaşılmaz Ara sıra ayıraçlarla anlatma isteği duyar kendini İşaretleri pek kullanmam Kültürsüzlüğümden değil Çabuk paylaşma isteğinden bir üretkenliği Sabahları erken kalkarım Gözlerim bilet bile almamıştır uykudan Çiçekleri koklarım Dökülmeden tüm alacaklarımı almak için kokudan Yaraları bile olur bazılarının Bir kaçı dökülmüştür yapraklarının Okuyana bırakırım pansuman işini Acemiyim aya Üstünkörüdür doktorluğum bile Birazda tembel Yüzümü bile yıkamam ağaçlara su kalsın diye Yaşayan bir canlı daha olmalı değil mi? İnsansın yetemezsin kendi kendine Konuşmasa da bir sessizlik bile çok gelir Yalnızlığa Yolculuğa dalarım uykulu uykulu Asıl mesleğime dönerim Bütün tutunamayanlar gibi Koşuştururum hayatın öğretmenliğine Balık tutmaya çalışırım Balık olanın ben olduğumu unutup Oltayı kendi kendimin boğazına takarım Asıl bilgiye yolculuk Olta boğazındayken başlar Bitmeyi hissedeceksin ki en derininde Pırıl pırıl bir ışık doğsun beyninde Kazalar doludur yollarım Oysa hiç yolcum olmadı yaşayan Ölüleri taşıdım Bazen bir resimdiler Bazen bir avuç toprak Mutsuzlukla vedalaşmak için Bir elim hep kalkık kaldı Parmaklarım depresyon eklentisiydi Her biri ayrı çocukluk sızısıydı Bileklerimden ayrılmayışları ondandı Vücudumla kucaklaşmak istiyorlardı Şiirlerimle kelimelerin koltuğuna oturmaktansa Hep uçurtmanın ipi olmak istedim Çalınmamış ne kadar yağmur varsa Çalmak için buluttan Yüreğimle köpürtüp Oyun oynamak için ilk defa Kitaplarımın imza günü falan yoktu Kahkahalarımı örümcek ağlarına bırakmıştım çünkü Hep bir otobüs bekledim Temizlemek için içimdeki kurumları Alışkanlıkların senaryolaşmasından başka bir şey değildi yazdıklarım Her defasında söz veriyordum kendime Dönüyorsa altımda bu dünya Asıl galip ben olacaktım Dünyayı taşıyan ben değildim nasıl olsa |