Mustazaf'dır O Anne!
İmdat isteyen... Sesini Ümmete duyurmaya çalışan!
Perdelerin ardından gelen sesler onundu... Karanlık bir sokak içinden, yankılanmıştı sesi... Anne! Gör bak! Ayakları çıplak, karanlık kaldırımlarda... Ellinde, bir kuru odun ekmeği... Yaralarını kendi sarıyor anne! Ne annesi var, ne de babası yanında... Gel gör annem! Gör bak annem! Boğazım düğümleniyor... Kelimeler tıkanır boğazıma... Ben görünce, karanlık çöküyor üzerime anne... Gözlerim buğulanıyor, göremiyorum, zifiri karanlık bu anne... İnancımız, onurumuz yağmalanıyor... Zulüm kol geziyor anne! İçimde bitmez tükenmez bir ağıt olmuş gördüklerim... Ah anne! Gör bak Ümmet ne halde! Kavruluyor İslam Coğrafyası... Gök gürültüsü nasıl örtsün, yürek yakan çığlıkları? Ve ben… Nasıl rahat olabilirim anne? İlk kez bir Şehidin yanı başındayım... Tüylerim ürperdi... Kalbim kabına sığmayan bir su gibi göğsümden taştı... Akıtılan bu Şehidin mübarek kanının damarlarımda dolaştığını hissettim anne... Ah anne! Gör bak anne! Bir Şehid bu... Cennet gülüşüyle tebessüm eden... “Allah’u Ekber, Rabbim Allah” dediği için şehid edilen bir Mustazaf bu! Bu kan, onun işkence edilmiş, başına poşet geçirilmiş, darbe yemiş, coplanmış, jiletlenmiş pak vücudundan, Müslüman fertlerin, toplumun damarlarına, bir ruh, bir aksiyon, bir mana kazandırıyor anne! Bu kan, Mustazaf’ların yüreğinde bir tohum, İslam’ın yücelmesine güç katıyor anne! Bu kan, sömürdükleri mazlumlara karşı, dost gözüken zalimlerin adi, rezil, çirkef, iğrenç olan firavunlaşmış yüzlerini apaçık ortaya çıkarıyor anne! Ah anne! Oturdum şehidin başucunda. Ağladım... Kendime ağladım. Düşündüm... Kendi acizliğimi düşündüm. Dirildim... Şehid ile yeniden dirildim. Ah annem! Yolumun güzelliğini hissettim. Ah annem! Yolumda, davasının değerini anlamamış insanları görüp, yalnızlığımı hissettim. Silinmiş, yanlış anlatılmış, tahrif edilmiş, yozlaştırılmış, bağnazlaştırılmış, zorlaştırılmış, gelenekselleştirilmiş, nemelazımlaştırılmış bir din anlayışıyla uyutulmuş insanları gördüm... Ve ben... Sadece bakakaldım, bu manzaralar karşısında... Sömürülen kardeşleri, işgal edilen torakları gördüm ve sadece bakakaldım... Siyonist baskınlar... Barbar işkenceler... Kaç Susa daha kurban olacak? Kaç küçük Muhammed daha can verecek intifada? Ebu Gureyb’den kaç bacım daha seslenecek? ‘’Gelin öldürün bizi!’’ diye? Gör bak anne! Yer ile gök kana bulanmışken, Arş ağlıyor anne! Ah söyle anne! Ölü ve suskun yüreklerimize söyle! Bu Ümmetin izzeti için haykıracak birileri yok mu? Omuz verecek, destek çıkacak yiğitler yok mu? Gözyaşlarımızı silecek yok mu? Ah anne! Dul kalmış kadınları, Babasız kalan çocukları, yağmalanmış yuvaları gör anne! Rabbim! Dirilmek nasip et bizlere Şehidlerin pak vücutları hürmetine… Yarabbi! Gücümüzü topla... Zaaflarımızı gider... Mustazaf’lara yardımcı ol... Dua, sevgi, Rabbimizin selamı ve rahmeti Şehidlerimizin üzerine olsun! |
NE YAZIK Kİ ASIRLARDIR ANALARI AĞLATIRIZ DAİMA..