Beyaz Güvercin...ucu yanık bir mektup kanadı kırık, beyaz bir güvercinin ayağında... açılmamış okunmaya değer bulunmamış umarsızca bir kenara atılmış yada okunmuş cevap verilmeye gerek duyulmamış… kısacık kelimelerin arası kırgınlığın ağıt sesleri, zamansız yaşanan hasret, yare duyulan özlem, seven yüreğin sitemi, yazgısına ettiği isyan, ilk aşkın saflığı ve ne yaşanırsa yaşansın bitmeyen sevgi ile doluymuş… bakıp ta görememiş mi? görünce korkup, kaçmayı mı tercih etmiş? bilinmez… oysa sonbaharın ayağını attığı yüreğinde yapraklarını dökmeyen nadide bir ağaç, tipiye ve borana karşı gönlünün güneş ışıklarını köklerine salan hüzün yağmurlarıyla suladığı yegane bir çiçek, gecenin zifiri karanlığında sinesinde parlayan tek bir yıldız gibiymiş sevgili… hangi dağın zirvesinde unutulmuş? geriye dönülecek yolda, ekmek kırıntısı kalmamış… inadına toprağa sıkıca tutunmuş rüzgarlara savurarak tohumlarını sağlamlaştırmış köklerini gelincik kan kırmızı açmış yapraklarını beklenen gelecek diye… ayağında kıpkırmızı gelincikle uçurumun kenarından sevgiliye uğurlamış, kanadı kırık beyaz umut güvercinini… nereden bilsin? umutların tükendiğini sevgisine inandığı yürekte, ölüme terk edildiğini… 13.09.2012____________Seher_Yeli Şiirime nefesiyle hayat verip, benden desteğini esirgemeyen canım papatyama sonsuz sevgi ve teşekkürler. |
sevgimdesiniz esen kalin....