EYLÜL SANCILARIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın BİRGÜL ÇOCUKLUĞUMUN EN ÇOK SEVDİĞİM ARKADAŞIM . NE GÜZEL SESİ VARDI TÜRKÜLER SÖYLERDİ.. BİRDE KÜÇÜK SAZI BABASI ALMIŞTI.. BEN BABAMDAN ÖĞRENEYİM SANADA ÖĞRETECEĞİM DEMİŞTİ.. ÖĞRENEMEDEN GİTTİ BABASI.. LAL OLDU BİRGÜLÜMÜN SESİ SEDASI.. VE HALA BOŞLUĞA BAKIYOR GÖZLERİ
Eylüldü
Savruluyordu her yaprak ayrı yere Gece karanlık Gece sessiz Yıldızlar uzak Kapı zorlanıyordu sanki İki gözlü gecekondu Dört çocuk uyuyordu bir odada Tekmeyle açıldı kapı Bir sürü eli silahlı adam Namluları üstünde Kardeşlerinin, babasının En küçükleri Birgül Titredi yatağında Anlamıyordu olanları Babası sakin olun beyler “Korkacak çocuklarım” Her feryada bir dipçik Kitaplar atıldı yere Boşaldı dolaplar Savaş yeri sanki ev Namlular babanın üstünde Ulan diyorlardı babasına Ulan sus! Çınardı babası oysa Sevin derdi insanı hayvanı İncitmezdi karıncayı Kimdi bunlar ne istiyordu Anlayamadı küçük Birgül Vurulan her tekmede Kapadı gözlerini Ablası abisi anlamışlarmıydı olanı Gitmeden Son bir kez sarılmak istedi çocuklarına baba Biliyordu gideceği meçhulu Ve bir tekme Peşinden başka tekmeler Sendeledi Yıkılmadı Yıkılamazdı çocuklarının gözünde Birgül haykırmak istedi Yapmayın! Götürmeyin babamı Diyemedi! Lal oldu dili Boşluğa baktı gözleri Eylül vurdu Birgül e Büyüdü Orta yaşlı bugünlerde Hala suskun Hala boşluğa bakıyor gözleri Babası on yıl yattı içerde Çıktı! Nemden rutubetten çürümüştü iç organları İki sene sonra öldü Hıçkırıklarını sesli duydum Birgül ün İçini çekerek ağlamasını Eylül tırmalarken kulaklarımı Hissederken acılarını Hiçbir gerekçe haklı kıldıramaz eylül sancılarını DEĞERLİ ŞAİREM KIRGINI sevgili Ayşa hanıma çok teşekkür ederim bu anlamlı dizeleri şiire armağan ettiği için.. "Bir eylüldü başlayan içimde Ağaçlar dökmüştü yapraklarını Çimenler sararmıştı Rengi solmuştu tüm çiçeklerin Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı Katar gidiyordu kuşlar uzaklara Deli deli esiyordu rüzgar Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar .. |
Ülkemin değişmeyen sancıları, ıstırap çeken canlar, bitmeyen işkenceler ve yerinde makamında tatlı yaşamında kalan vurdumduymazlar.Ve zaman geçtikçe değişmeyen yazgılar.
tebrikler kalem.
Buraya bir şiirimi koyuyorum, aynı konuda olduğu için.
O Bir İnsandı
İzlerken haberleri, gördüm yapılanları.
Tutuklanmış bir insan.
Mahkum bile değildi,
Ölümüne hastaydı.
İmdat istedi, Devlet’ten.
Kulaklar tıkandı nedensiz.
İçeride kaldı kimsesiz.
Duyulmadı sesi öteden.
Eyvah dedim kendime,
Merhamet silinmiş kalplerden.
Suçlu olabilirdi ama; O, bir insandı.
Tedavi elbet hakkıydı,
Umutla, makamlara başvurdu.
Umutlar sonuçsuz kaldı.
Tükenmiş bedeni, dışarı bırakıldı.
Ben bir Müslüman Türk’üm.
İnsanı severim, dinimin emri.
Bu yapılanlar, çok gücüme gitti.
Çünkü,
Adaletin elinde, O, bir emanetti.
Vardır yerin üstü,
Birde ötelerde, hesap günü.
Huzura çıkarken düşünelim bu günü.
Gönül kırmak kolaydır, alması zor yeniden.
Gönül kazanmak varken, olmayalım inciten.
Okkır kimdi? Ne fark eder.
O, bir insandı.
Mehmet Macit
04.05.2009