ACAYİP BİR DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI.
2 Eylül.
Yıl Bin dokuz yüz seksen beş. Cihangir pek de mutlu olmadı. Ama geldi ona bir kaRdeş Ben ve annesi ona Tuğrul dedik. Gah ısırdık, gah yedik. Çok kızdı Cihangir... Madem öyle ben de Tuğrul değil, Hep Dıgıl diyeceğim ona dedi. O gün bu gündür biz de Dıgıl deriz. Hatta ben zaman zaman asıl adını unuturum. Cihangir ve Tuğrul.. İkiz kardeş gibi büyüdüler. Dıgıl bolca dayağa doydu. Ama Cihangirin gözlerini de oydu. Kardeş kardeş çok güzel geçindiler. Yıllar geçti... 1992 te ben bir de Yunus sıkıştırdım araya. Yalnız başına değil canım ne münasebet. Hanımın payı daha çoktu olayda. Kısacası 1992 de bu sefer kızma sırası Dıgıl’a geldi. Cihangirin intikamı alınmıştı. Papucu dama atılmanın acısı nasılmış görsündü Dıgıl Efendi. Yunustan sonra dedim ki hanıma. Allah’ın hakkı üç.. Aman kesilmesin takat, güç. Ha gayret bir de kız yapalım? Ben razı, hanım dünden razı. Ya Allah Bismillah, Allahu Ekber. Bir sene sonra şenlendi bizim oba. Çünkü 3 Eylül 93 te de geldi Tuba. Uyanık adamımdır hani.. Ayrı ayrı günlerde her biri için Ayrı pasta al, ayrı masrafa gir derdi olmasın diye Zaman ayarlamasını çok güzel yaptım. Anneleri 1 Eylül Tuğrul 2 Eylül, Tuba 3 Eylül doğumlu. Tek pasta...İşlem tamam. Ah be evlatlar..Ne güzeldik bir aradayken. Şimdi her birinizin pastası ayrı yerlerde kesiliyor. Neyse..Sağlık olsun. Canınız sağ olsun da... Nice Mutlu yıllara kızım. Nice Mutlu yıllara oğlum. Sizleri çok seviyorum. |