YALNIZLIK DESTANI
yunus’un yana yana bulduğu tek şey yalnızlık
mevlana’nın döne döne bulduğu tek şey yalnızlık suskun yüreklerde kapanmayan bir yaradır sütten kesilen çocuğu emziren ikinci anadır yalnızlık gitle gel rasında düşten bir köprüdür bunca telaş arsında bir ölüdür yalnızlık ufukta kararıp kaybolan bir gidiştir mahkum yüreğimde sırlı bir bekleyiştir yalnızlık dünü büyütüp, yarınıma el atandır durmadan içimi karıp katandır yalnızlık şimdi uzaklardan kulağıma gelen sestir ruhuma dörtelle sarılmış bir nefestir yalnızlık şehla gözlerde mahsun bir damla yaştır günlerimi yudum yudum içen bir ayyaştır yalnızlık kıraç toprağımın yeşil türküsüdür bunca anlamsız kalabalıkta, sensizliğin süsüdür yalnızlık teni siyah ruhu beyaz bir köledir çilehanelerin dolduramadığı bir çiledir yalnızlık dönmeyen nişanlıya işlenen gergeftir tok sofralarda açlara hediye edilen teleftir yalnızlık lisan-ı sevinin dil dolaşıklığıdır mecnunun leyla aşıklığıdır yalnızlık umut dağından güneşin batmasıdır en güzel sevgilinin kaşlarını çatmasıdır yalnızlık bayramlarda babamın elini bulamama acısıdır yüreğimin seni doğurma sancısıdır yalnızlık durma gel’e verilemeyen cevaptır günahın içinde büyüyen sevaptır yalnızlık başına taş dikilmiş sonsuz hayat molasıdır sensizliğin döküntülerini düzelten usta malasıdır yalnızlık tekkesi dervişi olmayan bir pirdir gönlümün alfabesiyle çatılmış bir şiirdir yalnızlık ALİ RIFAT ARKU 02/09/2012 İSTANBUL |