gün bitimi söylenmelerkelplik yapma güz bu ne biçim gönyesiz güneşler her eğrin sevdaya çağrı bakırcı çırağısın sanki kahpelik yüreğime oturmuşları eritmeden dövmeler yoksulluk lamba diplerinde aleni titremeler dağ ötesinde utangaç yanmışız üşütme bu bebelerin ellerini bereket çizgi gerisinde zümreye yüzün kestane kırmızısı güçsüzlüğünden mi alınganlığın emr-i ulusun biliriz hep sende mi olacağız darmadağın olgunluk dolu dalların budakların hızır söyleniyor mülk-ü adaletine unuttun bağ bozumlarını bu nasıl gidiş bari çöp çocuklarına birer elma düş kasım |