SEVDA ÖYLE ZORMUŞ KİSevda Öyle Zormuş ki Seni ilk gördüğümde feleğim şaştı benim! Sevdâ nedir bilmezdim, bir bakışla öğrettin... Gözyaşlarım içime sığmadı taştı benim! Sîneme bir köz atıp, kalp yakışla öğrettin... Ne akıl koydun başta, ne uyku, ne de tünek! Betim benzim bozuldu bedenim benek benek! Ne acılar çektim ben beklerken düğün dernek! Dünya kaç bucak bir dudak büküşle öğrettin... Sevdâ öyle zormuş ki, hiç doğrulmuyor belim! Dut yemiş bülbül gibi kurudu ağzım, dilim... Sen ilk önce bunları deseydin ya güzelim! Aşkın manasını bir iç çekişle öğrettin... Bir görünüp kayboldun, divâneye döndürdün! Işığa meftûn olan pervâneye döndürdün! Yaktın gönül bağımı virâneye döndürdün! Camlarda beklemeyi diz çöküşle öğrettin... Sevdâyı iyi kötü en sonunda tattım ben... Bir sağlam kalbim vardı hurda edip attım ben! Evvelinde dâhiydim, sonunda tırlattım ben! Yarı yolda koymayı ilk yokuşla öğrettin... Âşıkların hep hasret çekmeleri şart mıdır? Aşkın sopası böyle inadına sert midir? Bu aşk denilen illet çözümsüz bir dert midir? Hepsinin cevabını bir yıkışla öğrettin... Antalya-2012/08 SÖZLÜK: Tırlatmak: aklını yitirmek, çıldırmak, delirmek... Halil Şakir Taşçıoğlu |