PEŞİMDE ALAMETLER...Meçhule bir ses versem, yankı bulur mu sesim? Bu ömre bir es versem, dirilir mi nefesim? Yaşamak aciz benden, sitemleri dağ gibi, Tenimden kopmak için, çırpınır durur canım. Öyle sardım ki ömrü, tuzak kurmuş ağ gibi, Bense hâlâ ümitvar, hâlâ çarpar sol yanım. Yarınımı dünüme katma telaşındayım. Saymadım ömür kaç yıl, ve ben kaç yaşındayım. Gecenin zifirinde, rüya içinde rüya, Kaçtığım alametler, uykumu kovaladı. Yerle gök yeksan olmuş, kıyamet kopmuş güya, Düşüm aydı ölüme, gözümü ovaladı. Sıçrayarak uyandım, kana bulanmış terim. Bu gerçeğe ben nasıl, ’rüya’ deyip geçerim. Semanın meçhulünden, dile geldi kâinat; Dedi: ’ Rabbine eğil, alem sana eğilsin. Secde et Yaradana, arsız şeytana inat, Soysuz iblise varis, beşere kul değilsin.’ Kolay mıydı vazgeçmek, sahte hükümdarlıktan? Ram olmak bu sedaya, kurtarır mı darlıktan? Ruhum hürriyetine, kavuştu itaatle; Bedeni saran kafes, benim değilmiş meğer. Kâlû belâ dirildi, tazelenen vaatle, Ben benden vazgeçince, hakikat cana değer. Attım kalan ömrümü, kaderin terkisine, Artık ruhu bulamam, günahların isine. Üstümdeki emanet, sahibini bulmuştu. Hakkıyla teslim etmek, cana en büyük muştu. Betül Yüksel 15.07.2011 İstanbul |