Öylesine
1.
sesinde adı konulmamış bir baharın çığlığı var kalemine gömdüğün kapanmamış bir hikaye af diliyor yazdıkların daha yazmamış olduklarından sen maviyi severdin çocuk, perde aralığından gökyüzüne bakarken gidilecek kentler var,dinlenecek türkü tadında hayatlar var derdin kendine sen maviyi,daha tanışmadığın insanların varlığına inandırdığı için severdin bak yıllar geçti aradan aradan koskoca bir boşluk geçti doldurmaya yeltendiğin bir gençlik nefes alışı kadar kısa boğazında düğümlenmiş hüzünlerin arasından verdiğin nefes kadar uzun geçiyor sen gülümsemeyi severdin çocuk sen hayatı severdin tanımlanmamış bir yolun başındasın şimdi umudu giymek zordur, acılar dondururken parmak uçlarını ve çıkarma zamanı şimdi ,yüreğinin sözlüğüne düşen tüm kelimeleri beyninin bir köşesine konaklamış, hayatın dipnotlarını silme zamanı şimdi alnına düşen kakülleri saçına iliştirip ,gözlerini yoldan çevirip yolun ilerisine bakma zamanı şimdi sen sevmeyi de severdin çocuk uğrun uğrun,bağıra bağıra,sessizliğinde ağlaya ağlaya ... |