Sevdasız, çorak toprağa ekilen duygusuz yüreklerin suladığı
kötülük kasırgalarının estiği, sevgi yağmuruna hasret
bilmediği güneşe vurgun karagül!
Erimeyen karla kaplı, dumanlı yalnızlık rüzgarının uğradığı uzak, çok uzak tek bir dağ, baharın, yazın yaşandığı kuşların cıvıldayıp, kelebeklerin oynaştığı, renk renk çiçeklerin boy verdiği, kokular saçtığı vadilere özlemle, imrenerek bakan KARA GÜL!

Sevgisizdi toprağım, can suyum gözyaşlarımdı, boy verdim baharın terk ettiği diyarda. Haykırdım; “Bırakın açayım!” goncalarımı. Hissetmeyi bilmeyen yüreklere çığlığımı duyuramadım.
Yalnızlık aşkım, sessizlik yarenim, acı gözyaşlarımla ,çileyle besledim yüreğimi,ruhları bencil, gözleri doymaz, dilleri yılan, insan sanılan varlıklar gördüm. Kirli elleriyle dokunamasınlar diye dikenler büyüttüm, saklı goncama siper olsun diye.
Ah! Ne çare sakındığım goncamı acıyla doğurdum. Bilmiyordu hayatı, umutla açtı. Kan kırmızısı aşkın rengiyle allandı, tanımadığı bülbülünün sevdasıyla sallandı.
Büyüleyen rahiyasını ılık meltemlere verdi. Duymadı, bilmedi, bülbülün güle yolu düşmedi. Başka bahçelerin çiçeklerine aldandı.
Kader ördü yine ağlarını, alev gibi yangın bürüdü gönül dağlarını.
Bir çift duyarsız el uzandı, kopardı bağrımdaki gül goncamı.
Kıyametim oldu, kurudu bedenim, sessiz çığlıma eşlik etti kasırgalar.
Savurdu beni attı en uzaktaki tepesi karlı dağa. Her mevsim sadece tek bir karagül büyüttüm yüreğimdeki yangınlarda.
Rengimi kokumu kaybettim, ömrümün son baharındaydım artık.

İşte bu kayıp kara gülün hikâyesi bülbülüm, rüzgar sert esip yolunu değiştirmeseydi belki de hiç bilemeyecektin, bana rastlayamayacaktın.
“Neredeydin?” dedi geç kalmış bülbül karagüle.
Aşkla, özlemle öttü sevgi gözyaşları yağdırdı üzerine.
Karagül yeşerdi umutla, yüreğindeki buzlar çözüldü.
Aşkla açacak kan kırmızısı bir goncaya gebeydi kalbi,
bülbülü için doğacaktı, yeniden açacaktı. Sakladığı büyüleyen mis kokusuyla nefes olacaktı.

Bırakma, gitme artık bülbülüm karartma gülünü, dilerim yüreğinin avuntusu değil, huzuru, nefesine nefes katanı olurum.
Gidersen ölürüm, bir kayıp olurum senden başkasına…

DAĞÇİÇEĞİ...