Gül Derdi
Benim yârim her zaman adıma hep gül derdi
Onu bülbül bilmiştim,sanırdım ki gül derdi Ta ufuktan süzülen gümüş bir parıltı var, Gönlüm ızdırâbını ney çalarak dindirir. Baykuş döner başımda suskun bir zarıltı var, Çığlık atar martılar göğsüme taş indirir. Benim bu kötü halim bindallıya yas olur Göz merceğim küçülür ölüme kıyas olur Camekânda Romeo,Juliet’i ipe astı Zul ile hemhal olup derisine od bastı Ova ters düz olurken,dağ bir yanda kızardı, O an sahneye sürdüm üç maymunluk oyunu, Lafımı geri çektim,kafa tutsam kızardı, Ondan muzdarip oldum ölçemedim boyunu. Ateşperest sevseydim Fravun alkışlardı, Diz çökerdi aşkıma ömür boyu kışlardı. Domuz eti yeseydim, böyle kıskanç olmazdım, Bazen sineye çeker,gölgemde kaybolmazdım. Eynime giydirmiştir İsrail Markasını, Bu kadar da kalmadı aldı sepet taşımı, Filistinli çocuğa dönmüştür arkasını, Tabağımda çakıl,kum döktü yere aşımı. Tarlama mekân kuran çekirgeler hoş gelir, Tâ yüreğimden vuran hükümdâr nahoş gelir. Melahat Temur |