TİTANİKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir önceki şiir olan ‘’Aldım Gittim Başım Gözüm Üstüne’’yi okumadıysanız bu şiir size hiç bir şey anlatmayacaktır.
[ Şiirin hikayesini okumadan bu şiiri okumaya başlamayın] Kara bahtım…Kem talihim gülmedi. Bulmuş idik bir hatun ya olmadı. Her yer çukur, macun ile dolmadı. Yağ aldırmak kâr etmedi karına. Meftunuydum o kaşları kemanın Takınca gözlüğü dedim amanın. Deccal bu mu yoksa ahir zamanın? Ya ne dersin o patlıcan buruna? Karıyı görünce oldum mu panik? Hayat Işığına eyledim nanik. Baktım limanda demirli Titanik. Dedim ben de çıkam dünya turuna. Saram dedim saramadım sineye. Gözüm yaşlı bay bay ettim nineye. Dedim kaçam gayrı Yeni Gine’ye. Yoksa atacaklar beni fırına. Titanik’te gördüm dişi bir kedi. ‘’Yakışıklım böyle nereye?’’ dedi. İşte o an şu yüreğim titredi. Gidiyordum bahtımın rüzgarına. Patisini tuttum, girdi koluma. Sanki bir ok saplanmıştı soluma. Çıkamazdı artık kimse yoluma. Yandım onun ateşine nârına. Geçtik birlikte geminin önüne. Patileri açtık rüzgar yönüne. Meğer gelirmişiz yolun sonuna. Gemi çarptı bir aysberg kenarına. Hevesi kursakta kaldı iyi mi? Birkaç saat içinde battı gemi. Aşkı dondu lakin kurtuldu Sami Mutluluğu yine kaldı yarına. Aşık Sami yine gözünü yumar. Yumdukça gözünü bir ışık umar. Hayat budur: Bir oyun ve de kumar. Tüküreyim ruletine, zarına. |