Bir Şubat Akşamı
hadi bu akşam bırakalım her şeyi
yağmurlu bi günde ortaköye gidip bi kahve içelim karşılıklı, derim de ben kahve sevmem çay içelim benim çayım gözlerinde demlensin sonra oturduğumuz yerden sessizce martılarla selamlaşalım yağmurun ortasında topuklu ayakkabı giyen kadınlarla dalga geçelim ayakları kayınca sinsi sinsi onlara gülelim dedikodu yapalım,ama kendimizin dedikodusunu,kendimizi eleştirelim başkalarının günahına dokunmadan,sessizce sen konuş ben dinleyeyim,sen sus ben dinleyeyim son görüşmemizmiş gibi acılı ilk görüşmemizmiş gibi heyecanlı olsun ellerim üşüsün, üşümesi gelmesede üşüsün;ısıt yeter ki saatime bakayım ikide bir.eve geç kalma korkum hep tetikte olsun. sende kız bana bi 15dakika daha otur, de. ben kalayım ama eve gidincede azarı işiteyim,olsun martılara son kez göz kırpıp denizle karışık kokunu içime çekipte öyle gideyim. ceketinin ucuna kıvrılmış kalan tütünün kokusunu ellerimde saklayıp öyle gideyim bir şubat akşamı ezan okunurken Sinan Paşa Camiisin de Haydarpaşa’dan kalkan son trene yetişeyim... |