çık ki
Uçsuz karanlıklarda yön arıyor gözlerim…
Beynimi öğütüyor, yüreğimi sıkıştırıyor gözlerin ve sözlerin; Yarasaları etrafımda topluyor; Her biri kana susamış… Yokluğunda leş olan bedenimin etrafında akbaba gibi dönüyor dünler. Çık artık saklandığın soysuz ayrılık perdesinin arkasından. Çık ki; Ucuz fahişelere leş etme tenimi. Çık ki; Coğrafyama güneş doğsun. Çık! Lanet çarmıha gerilmiş sevdamdan çıkar çivileri. Prangalardan kurtar ruhumu. Firdevs’in duvarlarını tekmeleyen sevda çıksın ana rahminden. İlk nefesini alsın leş beden. Kalbim ilk atışlarını yapsın. |