EN ZALİM AYRILIKLARIN KRALLIĞI
___________________Sen, nan-kör mevsimlerin, hüzünlü hazanı,
___________________Bembeyaz sevdamın sancılı kasım aralığı… ___________________Zulümlerin idaresi, en zalim ayrılıkların krallığı… Bir kasım aralığında girmiştin, tertemiz, Bakir, duygularımın yalnızlığına… Kuru kalabalığınla, kirletirken kanımı… Oysa bilmedim, mecnun avcısı çöldün, Duygusuz ve ruhsuz… Üstelik kahpe bir kum fırtınasını, Bahar rüzgarına benzeterek, Masumiyetimin kanına girmiştin … ___________________Bu kadar mı kördüm YA RAB… ___________________Gül sandım çöl kaktüslerini… ___________________Bilmedim dibe çeken mildi o taptığım cemal… ___________________Gül yetişmezdi oysa bu bataklıkta… Git artık ziyan ettiğin göz yaşlarımda boğularak… Kendi yarattığın depremlerde bölünüp, Süründüğünü görme ihtimalini bana bırak… Zehirledin masumiyetimi arsızlığınla… Artık içimde irin toplamış, dermansız bir yarasın sen, Rızkı, hıçkırık kokan rutubetli gözlerimde… Soysuz ve arsız bir sürüngensin… Günden güne dibe vuran kangren düşlerim, Vurgun yemiş felçli umutlarım gibi çorak bıraktığın, Savaş sonrası topraklarımdan çık git… ___________________Bana kalsın bu aşkın yenilgisi, ___________________Gazim olsun bitkisel duygularım… ___________________Şehit yarınlarımın hatırına, çık git görünmeden, ___________________Sesinin esaretindeki, kulaklarım hissetmesin gidişini… ___________________Bilmesin yanıldığını, aldatıldığını, ___________________Namussuz bir mayadan yoğurda çaldığını… Zehirden ummanmış ıslak dudakların, Tenime değen sümüksü bir yaratık… İğrenç kokarca ellerinle tuttuğun bedenimi, Toprak temizlemez hayasız pisliğini… Barındıramadın insanlığımı yakıştırıp kendine… Bilirim ölüm bile yakışıksız kalır sende, Dolaşıp dururken, damarlarında kahpelik… __________________İğrenç nefesinle kirletme adını, __________________Dolaşma bir daha aşkın yakınlarında… __________________Sen aşk ile vücut bulan tabiatın düşmanısın… __________________Simsiyah bir istikbalin pişmanlığısın… …………Geldiğin gibi bir kasım aralığında gitmelisin… Celal Şahbaz (yorgunkalem) |
___________________Bembeyaz sevdamın sancılı kasım aralığı…
___________________Zulümlerin idaresi, en zalim ayrılıkların krallığı…
Bir kasım aralığında girmiştin, tertemiz,
Bakir, duygularımın yalnızlığına…
Kuru kalabalığınla, kirletirken kanımı…
Oysa bilmedim, mecnun avcısı çöldün,
Duygusuz ve ruhsuz…
Üstelik kahpe bir kum fırtınasını,
Bahar rüzgarına benzeterek,
Masumiyetimin kanına girmiştin …
___________________Bu kadar mı kördüm YA RAB…
___________________Gül sandım çöl kaktüslerini…
___________________Bilmedim dibe çeken mildi o taptığım cemal…
___________________Gül yetişmezdi oysa bu bataklıkta…
Git artık ziyan ettiğin göz yaşlarımda boğularak…
Kendi yarattığın depremlerde bölünüp,
Süründüğünü görme ihtimalini bana bırak…
Zehirledin masumiyetimi arsızlığınla…
Artık içimde irin toplamış, dermansız bir yarasın sen,
Rızkı, hıçkırık kokan rutubetli gözlerimde…
Soysuz ve arsız bir sürüngensin…
Günden güne dibe vuran kangren düşlerim,
Vurgun yemiş felçli umutlarım gibi çorak bıraktığın,
Savaş sonrası topraklarımdan çık git…
Abi yine yazmışsın en gönülden..
Tebrik ediyorum, yorumunuza hayranım...
Saygılar ve sevgiler...