Aşk yine yanıbaşımda...
Nerede diye sorma aşklar...
Gitmez ise yürekten bağışlar seni bana.. Geceler uzun olmuş.. Gündüzler sensiz ne anlamı var... Güneş’im ışıl ışıl.. Güneş’im alev parçası.. Acıtır beni... Unutur beni sanma... Her doğan gün seni bana.. Her esen rüzgar beni sana kavuşturur.. Bahar gözlün , er sözün bağrımda.. Döşüme döşüme vururken aydınlığın renkleri.. Göklerden inerken meşaleler... Saklayamadım gül kokulum nefesimi.. Musalla taşında yatarken bir damla kondururken gerdanına.. Tutarken sadrından damlayan aşk’larını.. Kan gözlerim düşerken bahtına kara... Susmadı yine göğsümdeki sancağın lebbeyk sesleri... Verdiğin o geceleri gülleri maralları kıskandıran bakışların... Gözlerinden indiğim o kuyulardan çıkaramadığım çığlıklarım dem’e düşmüş.. Gözlerinin karasına bel bağlamış düşlerim bile gölgelerden sakınırken ışığından mahrum.. Kavuşmanın nar’ına ayaklar suskunken , güneş’imin bile gözleri karalar bağlamışken.. Bakar mıyım ben yazgımın rengine... Seni bana yazandan esirgemez iken sevdamı.. Bir kulunu sadakasız bırakır mıydı hiç ? Sen benim hangi dilenci’ye verdiğim sadakamsın diyen leblerinden akan bal damlaları.. Sevgilim hayatımın baharı ömrüümün serveti.. Bitir bu geceleri artık.. Gün doğsun... Rabbim demez mi? Bekletme artık... Yüzünün hürmetine , canımın canı bitir artık.. Bitir de salayım muştuları doldurayım şehirleri sen diye... Gel gel de döndüreyim dünya’yı.... ............................................. |