SEN VARDIN BU SOKAKLARDABen bu sokakları ayrılıkların yıldönümünde sevdim Tarihe sıcacık bir buse gibi konan Minaresi arşa değen Boyun eğmeyen inancıyla ayakta duranı Avlusuna güvercinler ışık taşıyordu gökyüzünden Cömertçe alıyordu nura dolan ışığın sonsuzluğunu İnanlar İnanmak kutsaldı, yolu nereye çıkarsa çıksın Benim inancım aşktı; Yitirişin dönümünde Yıllın Dönüşü olmayan sonlar da Umuttu benim sözcüklerimde yitirdiğim Dilimde engereğin şivesinden bir yara Konuştukça kanayan Ben bu sokaklarda susmanın ihanetini gördüm Yaşlanmaktan korkan ihtiyarlar Güneşin altında sonbaharlar yaşarlardı Korkarak Oysa yaşamak cesaret işiydi korkunç bir fikir gibi Ben insanları büyük bir cesaretle sevdim Karanlıktan korkardı onlar! Çünkü çalmışlardı, karanlıkta yaşayanların ışığını Onlarda biliyordu, hiçbir şeyin sonsuz olmadığını Çalamadılar karanlıkta yaşayanların cesaretini, inadını Onlar ki çalıntı bir nurla semaya yükselecekler Yükseldikçe alçalan başı bozuk onursuz ağlama duvarları gibi Her şeyden bir şeydi Her şeyim ne çabuk eskidi Ben seni bu sokakların kaldırım taşlarını ezerken sevdim Güneşten payına düşen yüzündeki gülüşlerin Yüreğime sapladın Azrailli boş çevirdim. İnkâra geldi bütün yaşananlar Unuttum sefaletimi Kırmadım cesaretimi Karanlık bir gece gibi bekledim Sinsi değildim Erittim tenimi tenin olmadan teninde Sokak başlarında kırılgan ağıtlar yaktım Sen yoktun… İnançların ötesinde bir şeydi bu sokaklar Kaldırım taşları arasında inadına filizlenen Bir çiçek gibi Avuçlayıp tuzu yarama basarcasına İnadına yaşlandım bu sokaklarda Bahtiyar olmadım hokkabazların saltanatında Bütün iç çekişler gibi masum En az senin kadar tedirgindim. Ben sana sonsuz sevgimi sınırsız limitini bağış ettim Ne karanlıktan korktum nede ağlama duvarına sığındım Sevdim bütün korkuları korkutarak Boğazımda kör düğüm ardında bakarken Geri dön diyecek kadar alçalmadım Ardında sırılsıklam kaldırım taşlarıydı bu sokakların Kaldırım taşlarına yaslanıp düşledim dönüşünü Aydınlık güzel günleri peşinde sürükleyerek Sen kuşlardan önce gel Sokak lambasının altında Payına düşen çığlıkların katili olmadan… Kazım DEMİR 06.06.2012 |
Dilimde engereğin şivesinden bir yara
Konuştukça kanayan
Ben bu sokaklarda susmanın ihanetini gördüm
selamlar ve saygılar...