VUSLAT ÖZLEMİSinelerde bir ateş özlemden Gözlerde yaş kederden Dillenmeyecek bir aşk Cüretkar olunmaz bu kadar büyük ve kutsalına Bir can, Vuslatın erittiği Canana adanmış Hüzün dolu bir çığlık Yorgun dudaklarıma ulaşmış. Dualarıma nakşettim güzelliğini Yürekten diledim gül yüzünü görmeyi Dolaştığın sokakları arşınlamak Ve nüfuz etmek istedim soluduğun havaya. Sen yoktun... Ayakları altına cennet serilen analar ağlardı Kızlarını diri diri gömerken Cehalet babaları... Putları vardı Ademoğullarının Şimdikilere benzemeyen Dedikodu kazanları kaynarken Yalan düşmezdi ağızlardan Diz çökmeye zorlanırdı doğruluğu savunan. Sonra sen geldin Efendim! Rahmet dolu gözlerini açtın dünyaya Semavatta mutluluk gözyaşları Serada bire bin katan bereket Seninle neş’eden binlerce güzellik... Her adımın ilimdi müminlere Bakışın güven penceresi Yaşamın Kurandı özetle.. Ey sonsuz sevgi sahibi Sevgili Ellerin! Öpülesi ellerinle çocukların başlarını okşardın Şefkat kokardı buram buram Sonra yiğit ellerinin yerine Binlerce melek sallardı kılıcını Allah yoluna çıktığın seferlerde Bedr’in aslanı Uhud’un cesur askeri Efendim! Gülüşün Ey Nebi! Baharda açan gül goncası Kalplere doğan güneş Gökte parlayan dolunay kadar güzel. Ey Rabb’ın Sevgilisi Müezzin Bilalce sevdik seni Ezan duyulmadı bir daha dudaklarından Terk-i diyar eyledi. Rüyasına teşrif edip "Hala kabrimi ziyaret etmeyecek misin?" dedin. Ve Bilal hasretle Mekke yollarında Gözleri yaşlı... Kuranı Kerim okurken içleri titreten sesiyle Uzanı verdi sere serpe... Biz de Bilal Habeşi gibi seviyor Ve öyle özlüyoruz seni Ey Rasul! Ey alemlerin Nur’u Sen ki ümmetin için Gözlerinden inciler dökmüştün Onlar bana; "Beni görmeden iman edecekler" buyurmuştun. Biz de Seni "görmeden sevdik" Ya Rasulallah! Ve görmeden iman ettik Ama en çok sana kavuşmayı diledik... ..inci.. 16.04.2012 |