AŞKIN ADRESİ: İHANET!
Aşk neredeyse, ihanet oradaydı..
Bir yemin ile başlardı dökülmeye yalanlar. Dudaklar tüm ihanetlerin annesi. Meşru bir öfke, ezik bir türküye dönüşürdü. Dağlanırdı yürekler. Kuşlar bölüşürdü çocuklarla taneleri. En güçlü kanatlar ağır yaralıydı. Emek, sarfedildikçe kayıptı zamanın girdabında. Ne kadar masumsa bir insan bu sevda yolunda, yaraları bir o kadar ağırdı. Yataklar, gah ne bir annenin gözyaşını, gah bir günahın tohumunu saklardı her daim ve mevsim hep kıştı. Yalınayak dolaşırdı esmer bir dilenci çocuk, yüzünde leke, gözlerinde masumiyet ve istikbalinde o malum nihayet. Ucuzdu bedeli yaşanan hayatların ve yangınlar yuva kurarlardı inanan yüreklere. Aşk tam da orada gelirdi.. Bazen bir lokma ekmek, bazen bir tohumluk kin, bazen bir dokunulacak tendi asrın türküsünde. Aşk; iş ve aş arasında kırıştırmak ama hep aç kalmaktı sonunda. Umutlarla doğardı her yeni yolcu bu yola. Hayatın surlarında yükselen her burç, kör gözcüler ve yalandan habercileri saklardı bağrında. Aşka yenilmişler, hep aynı kaldırımında yürürlerdi hayatın. Her çığlık sahibini arardı çünkü... Ve aşk; dilenmekti, onursuzca... |