MAHZEN
Hayatın içinde gerçek kişilerdik
Dosdoğru acılarımız, kanlı-bıçaklı kavgalarımız vardı Sefilce yaşadığımız aşklar, hep tek kişilik oyunlardı... Korkularla bağlıydı geleceğimiz, adımlarımız cesur ama tedirgin, sonu olmayan yolda, kendi sonumuza yürüdük.. Kabuk çatladı, göründü gerçek dünya, maskeli yüzlerimizin ardında riya... Kaçaktık, varlığımıza dair söylemler bile kaçak... Sondan geriye, bildiklerimizden bilinmeyene dönüştü özümüz... Saklıydık... Mahzenlerde saklanmış şarap misali, bilinmedik ne hazineler gizliydi, aksak anlaşılacaktık... Saklanırcasına kayıptık... Küf tuttu umutlarımız, yitirdik, o hep ertelediklerimizi ertelendik ardından yeniden doğuştan mahrum, karanlık bir mahzende, kokuşmuş deriler arasında, kaç kere öldük ve hiç dirilmedik aslında... Annesinin karnında can veren cenin gibi, yaşadık ve öldük; Ama hiç doğamadık... |