Dünyayı Sırtlayan Adam
Günün dibi delindi kevgir gibi.
Ayakkabının altı zaten delikti. Şöyle çıtır çıtır bir simit olsa idi. Bir bardak da tavşan kanı çay. Tabi bütün bunlar hayaldi . Son ümidini de yolcu etti batan günle. Elleri, delik cebinde tesbihinde. Yanık bir türkü yüreğinde. Boş hamal boş hamal sözü dilinde. O günde benzer günlerden biri bitti. Ne urgan konuştu elleriyle. Ne sırtındaki boş küfe. Yutkundu yutamadı mihnet belasını. Dillendiremedi küfrün alâsını. Edebi kötü şeylere el vermezdi. Yine eve hüzün götürdü küfesinde. Bilmedi hâlini açlığını hiç kimse. Şen kahkahalar yükseldi de. Komşusu açken tok yatanlar hanesinde. Hüzün vazgeçilmez yüküydü. Hıfzeyledi yokluğun yok türküsünü. Yoklukla terbiye edildiğini düşündü. Çözüldü yüreğinde zamanın kördüğümü. Bir sabah bir sala duyurdu öldüğünü. Ankara,06.11.20007 İbrahim KİLİK |