1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2182
Okunma
Meryem Ana çekildi ıssız bir köşeye
Sığındı yalnızlığına
Sığındı Yaradan’a...
Hak’tan armağandı taşıdığı
Ruhullah için seçilmişti o masum güzel
Teslimiyeti sonsuzdu
Doğmadan adanmıştı beytül makdise
Hanna’nın gözbebeği...
Kuş yavrusuna özenen anneye hediyesiydi Rabbin
Gözü gönlü âma olan ne bilsin
Ondaki anlamı ve güzelliği ...
Bir hurma dalına yaslandı Meryem,
Keşke, bu başıma geleceğine ölseydim,
Unutulup gitseydim, diyordu hüzünlü gözlerle
Ilık gözyaşları süzüldü beyaz teninden
Merhametli Rab seslendi ona, sakın üzülme!
Irmaklar akıttım yanından
Hurmalar fışkırsın dalından
Taze ve olgun hurmaları yedi, güç bulsun diye
Mahzun olma ey Meryem,
Taşıdığın emanet cihanlara değer elbet
Ve doğdu o güzeller güzeli
İnsanlar uzaktı anlamaktan onu
Dua etti rabbine sığındı
İftiralar çıktı ayyuka...
Beşikteki güzel konuştu, Meryem sustu
Konuşmaya oruçluydu.
Bebek İsa şöyle diyordu:
"Ben şüphesiz Allah’ın kuluyum.
Bana kitap verildi ve beni peygamber yaptı.
Nerede olursam olayım,
beni mübarek kıldı.
Yaşadığım müddetçe de
namaz kılmamı
ve zekat vermemi emretti.
Bir de anneme hürmetkâr kıldı.
Beni asla zalim ve isyankâr yapmadı.
Doğduğum gün,
öleceğim gün
ve dirileceğim gün
Allah bana selam ve emniyet vermiştir"
MKF