Şehre Hoşçakal
Hoşçakal güzel şehrim,
Karanlık sokaklarını yalnızlığıma açan dünyam.. Usanmadan sönüp yeniden alevlenen umutlarımı bana bağışlayan Bir resmin içindeki soluk renkleri toprağına basan şehrim. Hoşçakal.. Yolculuk başlar.. Ardı sıra düne sığınır olur bıraktıklarım, Yanımda bir tebessüm gibi taşıdığım kokusu sevgilinin Uzaklaşır,uzaklaşır.. Benliğimde dev gibi duran bir güneştir şimdi o, Olması gerektiği gibi değildir çünkü son gün.. Olması gerekendir oysa sevgili.. Bunu bildiğin için,ben ve o, Tek bir bedende yaşadığım için Uçar gider yolun tozlu yorgunluğu.. Yeni bir kapı açılır geldiğin yerde Güneşi çağırır bıraktığım yerden.. Oysa bırakmaz geride kalan şehir güneşi.. Ona aittir,ona aitsindir. Güneşi içen şehirde,denize ait bir selam çekersin içine, Meleğime ait olsun diye,ona yakışır bir şekilde.. Sonra son sözler yankılanır kulaklarımda, Ağlamak isterdim oysa giderken,yaralanmak değil.. Bir umut olur yolculuk,başlamaktan korktuğum yolculuğa ihtiyaç varmış oysa Susar kalmak için hilkatın bakire kızına yalvarışlarım Birkaç nota ve birkaç söz kırıntısı bavulumda Yolcu yolunda gerek der..Susarım.. Son bir nefes sessiz otobanlarda Elveda der gibi ardımda kalanlara, Ben sevdim seni şehrim,en az onun kadar sevdim. Dur kıskanma bu elvadamı,ardımda kalan bir melek..Hayıflanma.. Sana emanet deniz kokan şehrim ardımda kalanlar. İyi bak yokluğuma,yalnızlığımı kucaklayan karanlık sokaklarına. Ve unutma bir yokluk bıraktım ardında.. Bir de yokluğundan korktuğum meleği.. Her sabah doğan güneşte ve her gece gülümseyen ayda Selamımı ilet ona,koruyucu tatlı rüyalar öpücüğünle.. |