Tarifi Yok Hasretlerdeyim
mahpus böyle altı okka koymadı bana
alt tarafı dört duvar bir demir kapı biraz keder yaşanmamış günlere dair biraz öfke ama mutlaka umut hepsi bu kadar şimdi bir tanem diyarbekir’deyim sevdalısı olduğum ezbere bildiğim sokaklarını doyulmaz gecelerini yudumladığım memleketimdeyim bil ki başım fena halde belada kilitlenmiş kapıları surların tek tek yedi kardeş burcu yedi amansız ejder gelmiş üstüme de ki mahşer gününde yapayalnızım koca şehirde boğulmak üzereyim elim kolum tutmuyor ... adını kazıdığım taş bilirsin ben u sen’de mardin kapı’da başında türküler okuduğum seni anlattığım binlerce yıllık dost o bile eskidi çatladı çatlayacak hasretimden ... serde erkeklik var tamam kabul töre izin vermiyor ama kara yazmalım yüzü gülmezim dün gece sabaha dek ağladım gözyaşlarım sel oldu aktı dicle’ye kapımda canım yasemen saksıda hercai menekşe bir de diyarbekir kalesi şahidimdir tarifi yok hasretlerdeyim mehmet fikret |