Ufuklarda Bir Deli RüzgarHepimiz, Kendi karanlıklarımızın Gölgesiyiz aslında Acı çekmenin tanımı yok İtiraf edilmiyor işte Kimse farkında değil Ne kadar mutsuz olduğunun Ve kimse bilmez Ne kadar mutsuz olduğumu Eski dilde yazılmış bir kitabım Anlaşılması zor değil aslında Yalnızca sözcüklerim unutulmuş Acıyor yaralarım içten içe Eksik yerlerim kanıyor Bağırmak istiyorum Sesim duyulmuyor Anlamımı arıyorum ben Yırtılmış bütün sözlükler Ve eksik, içinde ben olan sayfa ’Hayat senin boyama kitabın’ diyorlar ’Ne renk boyayacağına sen karar ver’ Dökülmüş tüm boyalarım Tortusu kalmış dibinde yılların Fırçalarım kırık, boyayamıyorum Neyi tutsam, elimde kalıyor parçaları Karanlık gecelerde yıldızlarım kayıp Acı bir tat ağzımda Gözyaşlarımla yıkanmış günahlarım Adak mumu gibi eriyorum git gide Neresindeyim zamanın? Hangi mekan durağım? Güneşin ilk ışıklarında yağan çiy Yorgun denizlerde dalga Ufuklarda bir deli rüzgar gibi eserken Anlamımı arıyorum ben |
iki dost dertleşirlermiş
biri anlatmış anlatmış sıra ötekine gelmiş
demişki e gardaşım birazda sen anlat!
cevap ne olur sizce?
ne anlatayım dostum seninkiler yazılmış okunuyor, benim başım tomar mürekkebe batmış okunmuyor bile..
sizin bu hüzün dolu şiirlerinizi okuyunca bir çile yumağına sarılır gibi gönlüm
önüme geliyor tüm acılar elemler
en iyisi hatırlamamak
dert görmesin yüreğiniz
sevgi saygılarımla