Üstad' la Hasbıhâl" Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek; (Necip Fazıl Kısakürek) Eser- i şâhaneydik Hâlik “ ol “ dediğinde Önce istikâmeti yoldan attık üstadım! İlâhlaşan nefsimiz bedel istediğinde Ödedikçe çırpındık sonra battık üstadım! Öyle bir batıştı ki; tersyüz oldu ne varsa Sanata yön veriyor(!) bugün birkaç yarasa Mukaddesatı mahkûm edince aydın(!) yasa Zağarlar duvarına gelip çattık üstadım! Saldırı başlayınca kutsalına milletin Eski aşkı depreşti uçuk kaçık şirretin “ Çağdaşlık özentisi “ o had bilmez illetin Kirli sâbıkasına Rabbi kattık üstadım! Konuşması gereken diller suskun ve kayıp! Yakamızdan düşer mi böyle vebâl, bu ayıp? Sanat, edebiyatı keyfimizce boyayıp En Büyük Sanatkâr’a dil uzattık üstadım! Her geçen gün artıyor azgınlık ve küstahlık Soysuzların iznine bağlı artık İlâhlık Zaten kalan itikad ancak yarım külahlık Onu da üç alkışa kanıp sattık üstadım! Yozlaşma ve sapıtma bütün cenahı sardı Elbet bunun evveli hem isyan, hem inkârdı İnsaf! Zeus’ta bile az çok asâlet vardı Bunların tanrısıyla sanki yattık üstadım! Ne kadar âmiyane bakış, anlayışları Ha koptu ha kopacak râbıta kayışları Çok duyduk o putları ve o sitayişleri Hamdolsun ki hepsini çöpe ittik üstadım! Bir tanrı ki; “ Günahkâr “, “ röntgenci “, hem de “ sağır “ Değil saygı, o tanrı bulamaz bizde ahır! Böyle bir ucûbelik meczuba bile ağır Bu yüzden usûlünce değip dürttük üstadım; Bu yüzden biraz kızgın biraz serttik üstadım!.. İstanbul – Haziran 2012 (Not: Her sitede adımın ve şiirlerimin olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin vermiyorum.) |
Yakamızdan düşer mi böyle vebâl, bu ayıp?
Sanat, edebiyatı keyfimizce boyayıp
En Büyük Sanatkâr’a dil uzattık üstadım!
değerli büyüğüm sayfanızı bu büyük üstadı anarak yazdıgınız şiirle ziyaret etmem ayrı bir duygu yogunluğuna vesile oldu harikasınız verilen emeğe çok teşekkürler
en derin selam ve saygılarımı yolluyorum
sakaryadan