DE SAPANCA
Tüketti sermayesini, kayıverdi ellerimden kozlar,
Gecelerime sallanır, nazlı nazlı, uyuyor sandallar… Rengârenk elbiseleri, dans eder, kıvırır yakamozlar, Gönüllere yangın inmiş, suyla öpüşür, koklaşır dallar… Sapanca tilki uykulu, otobanı yırtar melanet ses, Yalnızlığıma dost bulmuş, banka edebimle kıvrılmışım. Seni solurum düşümde, efkâr dağıtırım, nefes nefes, Kaçıncı sabah bilmem, senle pis dünyadan sıyrılmışım... Geceler en yakıcı mey, dut gibi sarhoşum hasretine, Karanlık gölün suyu, vurur dalga dalga umut olur. Dondurur diplerin buzu, eyvallah gecenin kasvetine, Suda yürür gelir huri, koşar, ta içerime sokulur. Yırtıyor karanlıkları, şuh kahkahalar yürek titretti, Sabırlar zor virajlarda, iyilikler ahmak, garip ödlek. Gecemi pezevenk etti, tertemiz, yalnızlığı kirletti… Yalpalayarak ıradı, homurdandı durdu, topal ördek… Minarelerde kısık can, gün ışığına uzuyor zaman, Geceler gündüzler kirli, edep tatile mi çıktı ulan… Müslüman. Ah Müslümanlar, aysak diyorum artık, bu ne hal, Binalarda arsız çığlık, lüks-konfor, koşar gelir izmihlal… Düşünsek, Sodom Gomore... Kaldı mı külü, Roma ve Bizans... Dua sermayemiz bitti, birikimler eskilerden bir izdi, Arsız vitrinlere düştük, zulüm- lağım akıyor her ajans... De Sapanca çağdaş ahlak, bilmem bu kadar mı edepsizdi... Temmuz 2012 |