ÖmürYürüyorsun, ömür ipin takılmış bir dala Sökülüyor, üstüne giydiğin zaman Çıplak kalıpta ara büründüğün an Arkandan seslenen gürültüyü, alır götürür sala Yalan söylemişler kandırmışlar dediğinde Olan olmuş biten bitmiştir, zaman geri gelmez Her gece, ölümle yaşamın eşiğinde Nefes kadar canlı yarınlar seslenmez Nasıl yaşarsan yaşa bu hayat bir ütopya Nasıl görürsen kendini ordasındır Açken oturduğun o şen sofraya Tokken bir nefret gibi dargınsındır Hepimiz bir düzdeyiz, istikamet aynı Neyin derdi bu sendeki zulüm Hayat dediğin o ışık tayfı Azrail’in kestiğin bir kördüğüm Dolaş yalanın sokaklarında Terle çıksın içindeki pislikler Bu labirentin son duvarında Aldığın tek duş hepsini temizler |