Kız Kardeşimin Türküsü
Göklere inanırdım eskiden,
ama sen, denizlerin derinliğini gösterdin bana, ölü kentleri, unutulmuş ormanları, boğulmuş gürültüleriyle. Gök şimdi yaralı bir martı, süzüldü denize. Sana kargaşalığın üzerindeki köprüyü kurmaya çalışan bu el kırıldı. Bak bana: ne kadar çıplak ve suçsuz duruyorum önünde. Üşüyorum, bacım. Kim getirecek bize ellerimizi ısıtacak güneşi? Susuyorum. Dinliyorum. Kimseler geçmiyor gecemizin karanlık sokağından. Yıldızlar kazaya uğramış karanlık surların ucunda sendelerken koparıp alınan bir kartalın paslanmış gözlerinde. Bağlı ellerin kapıyor çıkış yolunu. Yalnız senin sesin adımlıyor gecenin dehlizini çarparak taşlara uzun kılıcını. Vakit geç. Ölüm geri çeviriyor beni. Hayat istemiyor. Ben şimdi nereye gidebilirim ki? |