Üçleme
1.Hava kararıncaya dek
Eline almıştı kadının elini. Konuşmuyordu uzaktan, belki de kendi içinde, güçlü atışını duyuyordu denizin nabzının. deniz, çamlar, tepeler eliydi kadının Ona söylemese bunu, nasıl tutabilirdi o eli? hava kararıncaya dek kımıldamadılar. Sadece iki eli de kırık bir heykel vardı ağaçların altında. 2. Bir kadın O gece; yanına varılmaz o kadın öpmüyor kimseyi onu öpecek kimse çıkmaz korkusuyla tek başına. Beş uçlu bir yıldızla gizliyor bir tutam beyaz saçı ve en güzel kimliğini yadsıması kadar güzel kendisi. 3. Neden bizim suçumuz? Dikensiz kalkan filizleri dilinin altında, üzüm çekirdekleri, şeftali lifleri. Ilıman bir ülke var gölgesinde kirpiklerinin. Yatıp dinlenebilirim, diyor, sorgusuz. Peki ne anlama geliyor bu ’daha ilerde’ sözü? Neden senin suçun olsun, kuşkusuz, yaprakların arasında kalman- güzel, yalın, sıcaklığının altın çizgilerinde? Ve neden benim suçum gecede ilerlemek, kendi özgürlüğümde tutsak, diyor, cezalandırılanın ceza vermesi? |