En büyük erdemsizlik sığlıktır Ne ki biçimlendirilir / gerçekleştirilir Doğrudur / haklıdır …
Oscar Wilde
yapmak istediğim miydim kendimi mumun güneşi içine çekmesi gözlerinden bir hayali öpmek mi en gerçeğinden ya da unut görebilmekti belki imler yolunda yürüdükçe birlikte bildikçe birbirimiz içini
ışığı birbirine gölge iki güneş doğmazdı ay batımı olmasa yırtılmazdı karanlık gözyaşlarını silerek bütünken rengini kaçırttığı hayata gün döndüremezdi kalp pusulasını mıknatıs gönülzamanlı dolmasa
şiirin getirdiği söyle ! cehennemi ateşe atmasaydı gözlerin kıvılcımında kamaşmasaydı nefesim siner miydi çoğaldıkça tutuşan isyanım rüzgârlı kuytularında aşkın
öperken avuç içlerini ağzım sabah aralar her şeye Her şeye çalkantılı maviler uçuşurken gözlerinden gözlerime…
bir dağ geçerken sonra asi bir deniz çiçeklerle sıvalı yüz coğrafyandan bir bahar mimozası bırak yarına hayale gerçek cemresi düşüren mevsimi hiç bitmeyen
değilse
vurup neşteri geç ağzımdan ölüm çekirdeği çimlensin kesilirse dili sözcüklerin bil ! kanlı dudakları senin ellerin
sen yine de unutma büyüklüğü kadar sevginin her acısı taşınır soluğu kanadında şeffaf mutlak bırakacağı uçuruma sonrası Rü ya da tam tersi…
güz gölgeli iki güneş hâlâ kan rengi iki çizgi imtiyazlı Nasıl bir duvarlığa devriliş Nasıl mülteci mabedi birbirine İhlâli sınırsız … uzak ışığın mihengine hâlâ şiir yürek kamaşması indirirken aşkı beyaz kağıda sabah körden vururken gölge hattında aşk çerağı iliklerini çözer yalnızlığın çırılçıplak düş savaşır gerçeğin çürütüşüyle…
İndikçe enginine kalbin Lütfüyle el yazması kitaptır kâinat Yazılır yeniden tanrı suretiyle…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
RÜ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ey dili acılarla boğulan eş, ey sevgili ey zaptedilemeyen güneş
...coştu yine deli gönül sular gibi çağlar mısın :(
Oscar W. bu şiiri ve onun noktalı boşluklarını dolduran sevgili Saadeti'in yazdıklarını okusaydı özsözüne ne eklemesi gerektiğini anımsardı dedim ilkin:
Söz,,, öz- söz ve onu derin gözlemler silsilesinden sarf eden bireyin öz varlığını/ eleğini aşıp bize kadar gelir.
Alıcısına.
Orada tül 'bend varsa ne olur :)
İlk öncesi şimdi için yeni bir sığlık sayılır ve şunlar ilave edilir...
.........Kalp, e n g i n dir....... Kalp engindir ......... kalp engindir ......... .......... ( hem geniş, hem sığ, hem beklenmedik derinlikler veren; sığın sığının sığı
.......... hem de sığlığın keşfi ile açığa çıkan derindeki derinlikler )
Bunca dövüp durduğumuz ateşten et parçası, yaşamsal verilerin ilk kıpırdanışı ile son tiktaklarına ev sahipliği yapınca ve varlığın en somut nişanesiyken soyut tanımlara yalnızca ruh/gönül ve yahut tin, söcükleriyle karşılık bulurken
Denilebilir ki onu ete kemiğe büründüren topyekün mekanizma, duyu/düşün ve elbette düş birleştiğinde ortaya sonsuz sentez olanakları saçılır.
Slayt yahut diya ve yahut her an yenilenen değişimler tetikleyen bütün olup bitenler; inanç (şovenizm dahil) sistematiği ne olursa olsun onlara ait bütün kaide ve söylemleri alaşağı eder.
Bu, şu demektir.
Sonsuz kere sonsuz imkânlar, düşünce üretme potansiyelindeki i n s a n ı n -i n s a n l a r ı n zorunlu sorumluluğu ile kendi koşulları içinde sarf ettiği bütün bildirimlerin raslantısal olamayacak denli girift, yeterince özgün olamayacak kadar noksan, özgür olamayacak kadar kuşatılmış, kıstırılamayacak nitelikleriyle de seyyaldir.
Kalbi dolduran kan basıncı her şey şeye ama herşeye HAZIR bir yapıya gövde üzerinden iz düşürmekle zorunludur (sıradan denilen yaşamlar dahil) fakat özlü ifadeye ( hikmetli söylenişe) bürünemediği oranda da ölüdüler.
Sonra; en sığın Oscar w açısından ne olabileceğine baktım biraz, o yaşadığı süre içinde farketmemiş dahi olsa. ve gittim
Sevgilerimle
wewin tarafından 8/16/2012 4:14:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
Oscar Wilde, her sözü ile kendini doğrulayan isimlerden biri sanki. Şiire ilham ya da şiirin yakaladığı sese perde belki bu şiirde ama sanırım biliyor olmak bile başarmak değildi ve hiç olmayacak. Sonrası; "sonrası Rü ya da tam tersi…" Öncesi de belki...
şiirin getirdiği söyle ! cehennemi ateşe atmasaydı gözlerin
Bu ne enfes bir söyleyişti üstadem. Sayfanıza her uğradığımda gün yüzü görmemiş yeni imgelerle karşılaşıyorum ve doğrusunu söylemek gerekirse birazda gıpta ediyorum. Serbest şiir sizin kaleminizde değerini buluyor desem her halde abartmış olmam diye düşünüyorum. Canı gönülden kutlarım kaleminizi. Saygılarımla...
büyüklüğü kadar sevginin her acısı/ ve rüzgarlı kuytularda ki aşk.. ve savrulma..belkide dağılma..sevginin kutsaliyetinin yanında acının dayanılmazlığı neden bir arada.. harikaydı yine şiir., şiirdi.. yürekten kutluyorum.. saygımla..
sen yine de unutma büyüklüğü kadar sevginin her acısı taşınır soluğu kanadında şeffaf mutlak bırakacağı uçuruma sonrası Rü ya da tam tersi…
güz gölgeli iki güneş hâlâ kan rengi iki çizgi imtiyazlı Nasıl bir duvarlığa devriliş Nasıl mülteci mabedi birbirine İhlâli sınırsız … uzak ışığın mihengine hâlâ şiir yürek kamaşması indirirken aşkı beyaz kağıda sabah körden vururken gölge hattında aşk çerağı iliklerini çözer yalnızlığın çırılçıplak düş savaşır gerçeğin çürütüşüyle…
İndikçe enginine kalbin Lütfüyle el yazması kitaptır kâinat Yazılır yeniden tanrı suretiyle…
Aşkların çığıtkanlıkları,hazlar,hüzünler,özlemleri içine alan bir denizdi...Anlamlı çok anlamlı bir eser okudum kutlarım... Sevgim sevgin olsun can dost,sevgi ve saygılarımla...
Şiirinize bir defa daha gelmek istedim Sultan Süleyman'ın Hürrem için söylediği cümleler ile ( tabi değiştirdim birazcık şiir adına )
EY BENİM GÜLEN YÜZÜM ŞAİRİMİN ŞİİRİ SENİN GÜZELLİĞİN DÜNYAYA DEDİKODUDUR. BU NE GÜZELLİK BU NE YÜZ BU NE GÜLDÜR ACABA SAÇIN AMBERİ GÖRÜP MİS KOKULU MU OLMUŞ BU NE DUYGU BU NE HÜZÜN BU NE ZULÜFTÜR. AKLIM ŞİİRİNİN KOKUSUYLA DOLUDUR BU NE GÜZEL KOKU BU NE ITIR BU NE HOŞTUR GÖZYAŞI DALGALARIM TAŞIP BAŞIMDAN AŞTI BU NE DENİZ BU NE IRMAK BU NE NEHİRDİR. MUHİBBİ ANSIZIN DİVANE OLDU BU NE DERT BU NE AŞK BU NE HUYDUR.
Çok teşekkür ederim Tolga Bey, Sizin gibi eserlerini gıptayla ve ilgiyle takip ettiğim değerli bir dostun takdirine mazhar olmak inanın çok mutlu etti.Onur verdi.Sağolun. Şiir aydınlığında nice güzel paylaşımlara inşallah. Saygılarımla.
bir dağ geçerken sonra asi bir deniz çiçeklerle sıvalı yüz coğrafyandan bir bahar badanası bırak yarına hayale gerçek cemresi düşüren mevsimi hiç bitmeyen
değilse
vurup neşteri geç ağzımdan ölüm çekirdeği çimlensin kesilirse dili sözcüklerin bil ! kanlı dudakları senin ellerin
sen yine de unutma büyüklüğü kadar sevginin her acısı taşınır soluğu kanadında şeffaf mutlak bırakacağı uçuruma sonrası Rü ya da tam tersi…
Ey şiir sen ne kutsal duygusun Tebrik ederim saygılarım çokça bu sayfaya dolu dolu şiirdi...
Lûtuf... Senden sanadır ki
geldik gün'eşliğinin yüzüne
ey dili acılarla boğulan eş, ey sevgili ey zaptedilemeyen güneş
...coştu yine deli gönül
sular gibi çağlar mısın :(
Oscar W. bu şiiri ve onun noktalı boşluklarını dolduran sevgili Saadeti'in yazdıklarını okusaydı özsözüne
ne eklemesi gerektiğini anımsardı dedim ilkin:
Söz,,, öz- söz ve onu derin gözlemler silsilesinden sarf eden bireyin öz varlığını/ eleğini aşıp bize kadar gelir.
Alıcısına.
Orada tül 'bend varsa ne olur :)
İlk öncesi şimdi için yeni bir sığlık sayılır ve şunlar ilave edilir...
.........Kalp, e n g i n dir....... Kalp engindir ......... kalp engindir .........
.......... ( hem geniş, hem sığ, hem
beklenmedik derinlikler veren; sığın sığının sığı
.......... hem de sığlığın keşfi ile açığa çıkan derindeki derinlikler )
Bunca dövüp durduğumuz ateşten et parçası, yaşamsal verilerin ilk kıpırdanışı ile son tiktaklarına ev sahipliği yapınca ve varlığın en somut nişanesiyken soyut tanımlara yalnızca ruh/gönül ve yahut
tin, söcükleriyle karşılık bulurken
Denilebilir ki
onu ete kemiğe büründüren topyekün mekanizma, duyu/düşün ve elbette düş birleştiğinde ortaya sonsuz sentez olanakları saçılır.
Slayt yahut diya ve yahut her an yenilenen değişimler tetikleyen bütün olup bitenler; inanç (şovenizm dahil) sistematiği ne olursa olsun
onlara ait bütün kaide ve söylemleri alaşağı eder.
Bu, şu demektir.
Sonsuz kere sonsuz imkânlar, düşünce üretme potansiyelindeki i n s a n ı n -i n s a n l a r ı n zorunlu sorumluluğu ile kendi koşulları içinde sarf ettiği bütün bildirimlerin raslantısal olamayacak denli girift, yeterince özgün olamayacak kadar noksan, özgür olamayacak kadar kuşatılmış, kıstırılamayacak nitelikleriyle de seyyaldir.
Kalbi dolduran kan basıncı her şey şeye ama herşeye HAZIR bir yapıya gövde üzerinden iz düşürmekle zorunludur (sıradan denilen yaşamlar dahil) fakat özlü ifadeye ( hikmetli söylenişe) bürünemediği oranda da ölüdüler.
Sonra; en sığın Oscar w açısından ne olabileceğine baktım biraz, o yaşadığı süre içinde farketmemiş dahi olsa. ve gittim
Sevgilerimle
wewin tarafından 8/16/2012 4:14:45 PM zamanında düzenlenmiştir.